Harry Potter evreninde alınabilecek en ağır yüklerden birine Sır Tutucu olma meselesine J.K. Rowling‘in kaleminden bir göz atalım. İşte bütün detaylar!
Fidelius Büyüsü oldukça eski olmasına rağmen hala kullanılan bir gizleme büyüdür. Bu büyü bilginin yaşayan bir insanın zihnine gizlenmesini gerektirir. Bu seçilen kişi yani Sır Tutucu çoğu önceden bilse bile korunan bilgiyi başkalarına söyleyebilecek olan tek insandır. Eğer Sır Tutucu saklanan bilgiyi paylaşırsa, bilgiyi paylaştığı kişi Fidelius Büyüsü ile bağlanır ve bilgiyi bir başkasına aktarması imkansız olur.
Elbette Fidelius Büyüsü’nün de bazı zayıf noktaları var. Eğer Sır Tutucular isterse bilgiyi istedikleri zaman başkalarına aktarabilirler (ancak sır zorla, büyüyle veya işkenceyle bunu paylaşmak istemeyen Sır Tutucu’dan alınamaz, bunun gönüllü olarak yapılması lazım). Eğer Sır Tutucu ölürse bilgiyi paylaştığı herhangi biri onun yerine Sır Tutucu olur. Bu, sırrı paylaşmaya gönüllü birçok kişiyi de içerebilir.
Genel olarak konuşmak gerekirse, Sır Tutucu olmak tehlikeli bir iştir. O kadar ciddi ve bağlayıcı bir büyüdür ki çok az sayıda insan bunu kabul etmeye gönüllü olur. Sırrın sadece gönüllü olarak ifşa edilmesine rağmen birçok insan sahip oldukları bilgiyi paylaşmaları için Imperius ve Cruciatus Lanetleri’ne maruz kalmıştır.
Harry Potter serisinde, James ve Lily’nin Sır Tutucusu Peter Pettigrew’du. İlk bakışta harika bir şaşırtma taktiği olarak kabul edilse de, sonrasında neler olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz…
