Quantcast
Channel: Fantastik Canavarlar
Viewing all 1615 articles
Browse latest View live

Fantastik Canavarlar’da Gördüğümüz “Nagini” Sandığımız Kişi Olmayabilir!

$
0
0

Fantastik Canavarlar: Grindelwald’ın Suçları’nın vizyona girmesiyle birlikte, bazı Harry Potter hayranlarının Johnny Depp’in Grindelwald karakterini canlandırmasına tepki vermesiyle başlayan tartışmalar bununla sınırlı kalmamıştı. Film henüz gösterime girmeden önce yayınlanan son fragmanda, Asyalı oyuncu Claudia Kim’in Voldemort’un yılanı Nagini‘yi (ve nam-ı diğer Hortkuluğu) canlandıracağı ortaya çıktığı anda tartışmalar yerini başka bir boyuta taşımıştı.

Harry Potter kitaplarından yalnızca yılan formunu bildiğimiz Nagini’yi canlandırması için Asyalı bir oyuncu seçilmiş olması, ırkçılık tartışmalarını da beraberinde getirmişti. (Claudia Kim ile ilgili tartışmaların detaylarına isterseniz bu yazımızda ulaşabilirsiniz.) Bunun üzerine, Fantastik Canavarlar serisinde Nagini karakterine dair bu tartışmaların önünü kesmek adına ekibin geri adım atabileceğine dair teoriler ortaya atıldı.

GÖZ ATIN  Nedir Şu "Nagini" Meselesi?

Reddit kullanıcısı Paleoman12’nin bununla ilgili bir teorisi var: Grindelwald’ın Suçları filminde karşımıza çıkan Nagini’nin, aslında, Harry Potter kitaplarından bildiğimiz Nagini olmayabileceğine dair bir teori.

Filmi izledikten sonra hepimiz bir konuda hemfikir olabiliriz: Senaryoda Nagini’nin, aslında, Credence Barebone ile Arcanus Sirki’nden kaçıp onun gerçek kimliğini bulmasına yardım etmesi dışında hiçbir görünürlüğü yoktu. Hikayenin sonunda ise, Nagini’nin Grindelwald’la müttefik olmaya karar veren Credence ile gitmeyi reddetmiş olması, bu teorinin temelini oluşturuyor.

Teoriye göre; tüm bu olanlardan sonra Nagini, Albus Dumbledore’un yanına Hogwarts’a dönecek olan Newt ile birlikte yol alıyor. Hepimizin bildiği gibi, Nagini bir Maledictus ve kanında her daim bir canavara dönüşmesine sebep olan bir lanet taşıyor; yani, Harry Potter kitaplarından bildiğimiz yılan Nagini formuna.

GÖZ ATIN  J.K. Rowling Nagini'yi Oynayacak Claudia Kim Hakkındaki Irkçı Sözlere Ateş Püskürdü

Yine teoriye göre; Newt ya da Dumbledore Nagini’nin insan formunu yılan formundan ayırmayı başarabilir. Bu kanıya ise, birinci filmde Newt’ın Sudan’da tanıştığı Obscurial’ın içinden Obscurus’u çıkarabilmiş olmasından varılıyor; her ne kadar bu durum, küçük kızın trajik bir şekilde ölümüyle sonuçlanmış olsa da… Bununla birlikte, Newt’ın Obscurus’u, fantastik canavarları içinde taşıdığı büyülü çantasında taşıdığını biliyoruz. Peki, Newt bir Obscurus’u kişinin bedeninden çıkarabildiği gibi, bir Maledictus’a da aynı şeyi yapıp içindeki canavarı Nagini’den ayırabilir mi dersiniz?

Dumbledore’un Yardımı?

Ayrıca, Fantastik Canavarlar serisinde bu bahsedilen rotayı izleyecek olurlarsa, Nagini’yi bu lanetten kurtarmanın onun hayatına mal olması ihtimali oldukça yüksek. Öte yandan ise, Nagini bir Obscurial olmadığı için Newt’ın onu hayatta tutmakta başarılı olabilmesini ummuyoruz. Dumbledore gibi güçlü bir büyücünün yardımı tam da bu noktada gerekli olabilir.

İlk kez Harry Potter ve Ateş Kadehi kitabında karşılaştığımız Nagini hakkında bu zamana kadar pek bir şey bildiğimizi söyleyemeyiz. Bu durumda en fazla varsayımlardan söz edebiliriz. Diyelim ki; Voldemort Harry’yi öldürme girişimi başarısız olunca, kaçtığı Arnavutluk’ta karşılaştığı yılanlardan biri de Nagini idi. Ancak bu varsayım doğru olsa da, Fantastik Canavarlar serisine baktığımızda, Nagini’nin kökeninin oldukça farklı olduğunu ve bildiklerimize ters düştüğünü görebiliyoruz.

GÖZ ATIN  Grindelwald'ın Suçları Filminde Tanışacağımız "Maledictus" Hakkında 4 Büyük Soru

Peki Bu Doğru mu?

Nagini’nin Voldemort’un Arnavutluk’ta karşılaşacağı yılanlardan biri olacağı fikri doğru olsa da, Newt’ın onu içinde bulunduğu bu lanetten kurtaracağı teorisi sekteye uğramıyor. Belki, sonrasında, Nagini’nin içinden çıkarmayı başardığı yılan Newt’ın sihirli çantasından kaçmanın bir yolunu bulacak olabilir.

Her şey bir yana, kitaplardan tanıdığımız Nagini’nin Grindelwald’ın Suçları’nda tanıştığımız Claudia Kim karakteriyle uyuşmadığı aşikar. Voldemort’un sahibi olduğu bir hayvanı ve köleyi Asyalı bir oyuncunun canlandırmasına sinirlenen izleyicileri yatıştırmak adına, Nagini’nin kaderini değiştirecek bir geri adım atılma ihtimali oldukça makul görünüyor.

Siz ne dersiniz?

Teoriyle ilgili fikirlerinizi bizimle paylaşmayı unutmayın!


Sitemizdeki Diğer TEORİLER İçin Buraya Tıklayabilirsiniz!

The post Fantastik Canavarlar’da Gördüğümüz “Nagini” Sandığımız Kişi Olmayabilir! appeared first on Fantastik Canavarlar.


Ailelerin Çocuklarına Ozan Beedle’ı Okumaları İçin 7 Neden

$
0
0

Harry Potter ve Ölüm Yadigarlarında karşımıza büyük bir rolle çıkan ve Fantastik Canavarlar serisinin ileriki filmlerinde de göreceğimiz (Dumbledore ve Grindelwald’ın nasıl tanıştığı düşünülürse) Ozan Beedle’ın Hikâyeleri, birçoğumuzun severek okuduğu ve ders çıkardığı bir hikâye dizisi.

Özellikle Dumbledore’un notlarını içermesi bu kitabı daha da kıymetli kılıyor. Bu evrenlerden bağımsız düşünüldüğünde ise çocuklara gece uyumadan önce okunabilecek harika bir kitap. İşte Pottermore’un bunun sebebini açıkladığı 7 neden!

1. Yüzyılın zamansız hikâye hazineleri kusursuz bir uyku vakti hikâyesidir –Mugglelar için de öyle tabii.

Minik Mugglelar için Sindrella ve Pamuk Prenses neyse Ozan Beedle’ın Hikâyeleri de yüzyıllar boyunca büyücü çocuklar için öyle oldu. Sonuçta Ozan’ın hikâyeleri, Ezop Masalları’nın Büyücü Dünyası’ndaki eşdeğeri gibidir ve büyücü çocuklarına için kıymetli öğütler verir –fakat Muggeların da bu hikâyelerden öğrenebileceği birçok şey var.

2. Hikâyeler komik –çocukların tamamıyla anlayacağı şekilde

İlk hikâye, Büyücü ve Zıplayan Kazan, küçük çocukların hoşuna gideceği türden iğrenç mizahın üstünde duruyor. Bu hikâyede siğilli küçük çocuklar, bozuk peynir, ekşi süt ve (en iyisi olarak) “aç sümüklüböcek vebası” hakkında okuyoruz. Derleme boyunca oldukça ürpertecek görüntüler de var: İyi Kader Çeşmesi’nde kahramanlardan birinin gözyaşını içen şişkin solucan bunlardan birisi. Eğer bu minik, gedik dişli yüzlerinde bir gülücük kondurmuyorsa hikâyeleri düzgün okumuyorsunuz demektir!

3. Dilin kullanımı aşırı ama anlaşılmaz değil

Aynı Muggle peri masallarındaki gibi hikâyeler nazik, eski dilde ve şiirsel anlatımda yazılmış. Belki de “hısımları” tarafından; genç bir kız, büyücünün onu “düşlediğini” fark ettiğinde ya da “şarlatan”, kralın üstüne “gümüş kadehten” bir şey dökerek kandırdığında yerli bir “çamaşırcı kadının” yardımına ihtiyacı olan “ahmak kralın” suratsız “kara büyücüyü” neşelendirmesi beklenmektedir. Bu kelimeler çizgifilmlerde ya da uygulamalarda nadirce karşımıza çıkar.

4. Metin kısa, öz ve resimlendirilmiş

Ozan Beedle’ın Hikâyeleri kısa, öz ve yatma vaktinde okunup tamamlanabilir. Ayrıca bazıları şirin (çoğu sayfaya serpiştirilmiş üçgenimsi çiçek desenleri), bazıları açıklamaya muhtaç (ut ve dökülmüş kadeh), ve bazıları da komik (kandırılıp havada kalan atın olduğu kısma gelene kadar bekleyin) olan çizimlerle donatılmış.

5. Göze batmayan romantik havası var…

…ileriki Potter kitaplarındaki gibi açık açık hormonsal olaylar olmadan. Onun yerine kısa ömürlü, bazen aptalca genellikle tahmin edilemez insan kalbinin doğasını da kabul ederek aşkın daha nazik türlerinin imaları var –güzelliği göz önünde bulunduran ama dürüstlükle daha fazla ilgilenen türden-.

Daha da iyisi Muggle masallarında sıklıkla bulunan güçsüz, trajik kadın kahramanların aksine, Beedle hikâyeleri, beklenmedik bir şekilde -eski olduğundan- feminist. Cadılar, genel olarak, kaderlerini cesur bir şovalye ya da yakışıklı bir prens beklemeden ellerine alıyorlar, çok teşekkür ederiz.

6. Beedle her zaman için geçerli olacak ahlaki rehberlik sunuyor

Hikâyelerde iyi erdem ödüllendirilmiş kötülük ise cezalandırılmıştır. Güç, kandırmaca ve gözdağı verme karakterleri bir yere kadar götürür; gerçek kazananlar pratik zeka, çok çalışma, nezaket ve sağduyu sayesinde üstün gelir. Başkalarına yardım etmek tek başına asil bir davranış zaten. Kontrolsüz kıskançlık ve gösteriş her zaman zararlıdır. Her şey aşılmalıdır ama doğru dürüst hayat sürmek için şart olanlar da bu erdemlerdir.

7. Yaşınız ilerledikçe hikâyeler daha derin anlamlar kazandırıyor

Her bir hikâye sonrası yaşınız ilerlediğinde hikâyelere daha da kalite katan ve Albus Dumbledore tarafından yazılan kısa not koleksiyonlarına ayrılmış. Çok alakalı olan, safkan büyücü tarihinde görüldüğü üzere, önyargı ve hoşgörüsüzlük ile ilgili dersler her yaştaki kişiler için uygun ve sadece o zamana ait değil. Sansür bile edebi yaygaracı Beatrix Bloxam için aydınlatıcı bir referans olarak değinilmiş.

Dumbledore, meşhur Üç Büyücü Kardeşin Hikâyesi’nde Mürver Asa etrafında büyüyen geleneksel bilgiyi tartışırken, bize büyücü dünyasındaki batıl inançlar hakkında bile kısa bakışlar attırıyor.

Son olarak, hikayelerin en doruk noktası, merhum Hogwarts Müdürü, okuyuculara kırılganlığı ve zayıflığı; cazibe, gönül yarası ya da hepimizin paylaştığı kayıplar şeklinde hatırlatıyor.

Üstelik bu, çocuk olsanız da yetişkin olsanız da cadı ya da büyücü hatta Büyüceşura’nın Başbüyücüsü ve Uluslararası Büyücü Konfederasyonu’nun Başkan’ı olsanız bile geçerli.

Her ne kadar tüm hikâyeler birbirinden ayırt edilemez şekilde öğütleyici olsa da Üç Kardeşin Hikâyesi benim için her zaman bir başka olmuştur. Birbirinden farklı üç kardeşin tiplemeleri, her türlü hikâyeye oturtulabilir cinsten ve bu da aslında hikâyelerin karakterlerinin –büyücü ve cadı olsalar bile- aslında gerçek hayattan çok da uzak olmadığını gösteriyor.

Peki ya sizlerin minik arkadaşlarınıza okumaktan en çok keyif alacağınız Beedle hikâyesi hangisi?


“Üç Kardeşin Hikâyesi” Hayran Filmi İçin Tıklayın!

The post Ailelerin Çocuklarına Ozan Beedle’ı Okumaları İçin 7 Neden appeared first on Fantastik Canavarlar.

Harry Potter Dünyasında Mutlaka Yaşamak İsteyeceğimiz 5 Ev

$
0
0

Emlakçıların ellerindeki evleri satmak için her zaman biraz şey, ee, abartılı konuştuklarını ve kusur kapatmada bir numara olduklarını hepimiz biliriz. İşte Pottermore da Harry Potter evrenindeki evlere tam olarak bu noktadan değinen eğlenceli bir yazı yayınlayarak bize büyücü evlerini yakından tanıma ve analiz etme fırsatı sunmuş. Keyifli okumalar!

Pottermore’un cezbedici emlak rehberiyle hangi büyücü evinde yaşayacağının cevabını bulmaya var mısın? Hadi başlayalım!

Merhaba, merhaba, Pottermore’un büyücü evleri hakkındaki muhteşem emlak turuna hoş geldiniz! İhtiyaçların yahut cebindeki Sickle’ların durumu ne olursa olsun büyücülük dünyası tam da sana göre olan ikamet yerleriyle dolup taşıyor. Şu muhteşem konutlara biz göz at bakalım… Hepsi de birbirinden harika!

1. Kovuk

Muazzam Ottery St. Catchpole bölgesinde konuşlanmış- ki burası hem Muggle’ların hem de kanında sihir dolaşanların yaşadığı bir yer, ama merak etme, büyüler her yanda kol geziyor! – bu şey, ımm, alışılmadık konut Kovuk adıyla biliniyor. Sihirle muntazaman bir araya getirilmiş (ne kadar da retro!), sanki bir sürü oda birbirinin üstüne bindirilmiş gibi bir görünüşe sahip.

Etkileyici! Dışarıda çok fonksiyonlu bir açıklığı var, tüm ihtiyaçların için uzay kadar geniş garajı da cabası. İçinde Quidditch antrenmanı yapacak kadar geniş olan bahçesinden bahsetmiyoruz bile! Hem de muhteşem bahçe cüceleri de dahil, ki gerçekten müthiş yaratıklar. Kovuk’un içi tıpkı isminin de çağrıştırdığı gibi inanılmaz rahat, aile-arkadaş canlısı bir mutfağı var, konforlu bir oturma odası ve içinde istediğin kadar büyü yapabileceğin bir sürü yatak odası! Gerçekten harika.

2. Lovegood’ların Evi

Kovuk’tan bu yana kısa bir yolculuk yapıp sonrasında her Büyücü Satrancı tutkununun hayali olan yere ulaşırsın- dev bir kale gibi görünen o eve!

Lovegood’ların Evi olarak bilinen bu müthiş konut her türden garip ve egzotik bitkiyle çevrelenmiştir- buna Kılçırpı bitkisi de dahil- ki kendisi çok azıcık bir oranda tehlikelidir. İçeri girdiğinde çarpıcı bir ev düzeniyle karşılaşacaksın: mükemmel bir daire şeklindeki mutfağa açılan ön kapı ki mutfak boyanmış tütsülerle, lavabolar ve dolaplarla donatılmıştır- hepsi de duvarlara uyabilmek için bir miktar kıvrılmış– yukarı katlardaki oturma odası ve yatak odalarına çıkan bir merdiven de göreceksin. Burası her, şey, eksantrik büyücü için harika bir oturma yeri.

3. Newt’in Evi

Eğer bir hayvan seversen küçük dostuna uygun bir yer bulmak biraz zor olabilir. Neyse ki Newt Scamander’ın evi kıllı, pullu ve tüylü her hayvan dost için özellikle dekore edilmiş.

Bu Viktoryan tarzda döşenmiş ev bir sürü boş alana ve yüksek tavanlara sahip ve dev bir okyanusu da içinde barındırıyor, hani bir Kelpi’yi ziyaret falan etmek istersen diye.

4. Grimmauld Meydanı 12 Numara

Bu güzel ev Londra’nın dostane bölgelerinden birinde bulunuyor. Fidelius Büyüsü ile Muggle’lardan gizlenmiş tam bir tarih evi: Önceden büyü dünyasının en prestijli ailelerinden biri olan Black’lere aitti ve sonrasında da ünlü direniş grubu Zümrüdüanka Yoldaşlığı tarafından karargah olarak kullanıldı. Akşam yemeklerinde dönen muhabbeti düşünebiliyor musun?!

İtiraf etmek gerekirse evin birkaç tadilat işi var tabii, duvarları soyulmuş, birazcık tozlu ve halılar da… eh, kendi halılarını getirmek için bir fırsat bu. Ancak gotik Viktoryan tarzı hayranları için kaçırılmaz bir fırsat burası. Üç koridoru olan evin genişliğinden, harikulade oturma odasından, mutfağından ve kilerinden bahsetmeye gerek bile yok. Ev aynı zamanda tarihi bir kişilik olan Walburga Black’in portresini de barındırıyor, ki kendisi iç açıcı muhabbetlere her daim açık bir hanımdır. Güven bize, Mrs. Black’ten asla kurtulmak istemeyeceksin! (Lütfen ondan kurtulmaya çalışma.)

5. Malfoy Malikanesi

Şimdi elimizde daha da fazlası var. Bu devasa ve karizmatik malikane büyücü zenginliğinin nihai sembolü. Wiltshire’da bulunuyor, etrafı özenli bahçeleri barındıran geniş topraklarla, su fıskiyeleri ve en iyi albino tavus kuşlarıyla çevrelenmiş.

Araziye işlemeli demir kapılar arasından geçerek giriliyor (büyücü güvenliğinde bir numara!), etkileyici bahçe yolunda biraz yürü ve nihayetinde evin kendisiyle karşılaşacaksın. İçinde fazla, ama çok fazla oda var elbette, ancak en ilgi çekici olanı resim odası: tavanı oldukça yüksek ve iki avizeyi barındırıyor. İçeride en büyük müzik aletlerinden biri sayılan devasa kilise orgu, mermer bir şömine ve en ortada inanılmaz güzellikte, misafirleri zevkle ağırlamak için biçilmiş kaftan olan şatafatlı bir masa bulunuyor.

Malikanenin kendi içinde bir şarap mahzeni bulunduğunu da unutmayalım: oldukça geniş ve düşmanlarını iradelerini dışında tutsak tutmak için daha iyisi yok!

Peki siz Harry Potter dünyasında nerede yaşamak isterdiniz? Yorumlara bekliyoruz.

The post Harry Potter Dünyasında Mutlaka Yaşamak İsteyeceğimiz 5 Ev appeared first on Fantastik Canavarlar.

Harry Potter Dünyasındaki Bazı Cadılar Hakkında Bilmediğiniz 9 Şey

$
0
0

Harry Potter dünyası, McGonagall‘dan Hermione‘ye birçok ikonik cadıyı tarihinde barındırıyor. Bu cadıların arasında mucit, şarkıcı, öğretmen ve sporcu gibi birçok meslekten kadın var. İsterseniz, Pottermore aracılığıyla bu büyülü hanımlardan bazılarına ve daha az bilinen cadılara birlikte göz atalım.

1. Profesör McGonagall Kariyeri İçin Aşkından Vazgeçti

Çok yetenekli ve korkulan Biçim Değiştirme profesörümüz Hogwarts yıllarında çok katı biri olarak görülebilir, fakat onun hikayesi mutsuzlukla renklenmiş durumda. Gençlik yıllarında Minerva, Muggle bir çiftçi olan Dougal‘a aşık olmuştu ve evlenmek niyetindeydi. Fakat biliyordu ki bunu yaparsa, Bakanlık’ta ve sonrasında Hogwarts’ta bir kariyer yapamazdı.

GÖZ ATIN  J.K. Rowling'in Yeni Kitabından "Minerva McGonagall Hakkında Bilinmeyenler"

2. Iolanthe Peverell, Potter Ailesine Görünmezlik Pelerinini Veren Cadıydı

Ölüm Yadigarlarının nasıl ortaya çıktığıyla ilgili olan üç Peverell kardeşin hikayesini biliyoruz. Dahası, Görünmezlik Pelerini Harry’nin ailesine bu cadı sayesinde gelmişti: Iolanthe Peverell, Ignotus’un torunu. Erkek bir varisin yokluğunda Iolanthe pelerini miras almıştı. Harry’nin atalarından Hardwin Potter ile evlendiğinde, pelerinin bir gün Harry’ye geleceği kesinleşmişti. Iolanthe, pelerinin nereden geldiğiyle ilgili olan sırrı hiçbir zaman açıklamamıştı.

GÖZ ATIN  J.K. Rowling'in Kaleminden "Potter Ailesi" Hakkında Her Şey

3. Şarkıcı Celestina Warbeck, J.K. Rowling’in Favori Karakterlerinden

Büyücülük dünyasının bu şarkıcı-söz yazarı cadısıyla ilgili pek bir şey bilmiyoruz. Sadece kazanlarla ilgili şarkı söylemeyi çok sevdiğinden haberdarız – ki kendisi Bayan Weasley‘nin favorisidir. Ayrıca, J.K. Rowling’in Pottermore’daki notlarına dayanarak bildiğimiz kadarıyla, Celestina Rowling’in bilinmeyen cadılar arasında en sevdiği karakter. Açıkçla görülüyor ki Rowling onu başından beri biliyordu ve Shirley Bassey‘ye benzediğini hayal ediyordu!

4. Millicent Bagnold, 80’lerin Sihir Bakanı, Koltuğunu Çok Değişik Bir Şey İçin Bırakmıştı

Harry’nin büyüdüğü büyük bir zaman dilimi için Sihir Bakanlığı yapan Cornelius Fudge‘u biliyoruz. Fakat ondan önce Millicent Bagnold vardı. Ayrıca kendisi çok daha eğlenceli biri. Sihir Bakanı (bu arada kendisi bir Ravenclaw‘dı), Voldemort’un ilk kez yenildiği zaman Uluslararası Gizlilik Statüsü’nü ihlal etmişti -Muggle’ların “meteor yağmurlarıyla” ilgili olan haberini hatırlıyor musunuz?-. Bu gösterişli ve göze batan büyüsüne karşılık, Millicent şöyle demişti: “Parti yapma hakkımı sonuna kadar kullanıyorum.” Fudge bunu asla yapamazdı.

5. Jocunda Sykes, Atlantik Okyanus’u Üzerinden Süpürgeyle Uçan İlk İnsan

Çağlar Boyu Quidditch kitabına göre, bu spora yön veren çok fazla cadı vardı. Örneğin Holyhead Harpileri tamamen cadılardan oluşan popüler bir takım. 1935’te Jocunda Sykes, kimse yapmadan önce Atlantik Okyanusu’nu boydan boya geçerek rekor kırdı. Böyle devam, Jocunda!

6. Hogwarts’ın Amerikan Versiyonunu Kuran Isolt Sayre

Isolt Sayre küçük yaşta ailesini kaybetmişi -birini hatırlattı mı?-. Kendini Atlantik boyunca rahat bırakmayan kötü bir hala tarafından rahatsız ediliyordu. Hogwarts’a hiç gitmemişti, bu yüzden yeni evi olan Amerika’da kendi Hogwarts’ını kurdu – Ilvermorny Cadılık ve Büyücülük Okulu.

GÖZ ATIN  Harry Potter Dünyası Genişliyor: Ilvermorny Cadılık ve Büyücülük Okulu Hakkında Her Şey

7. Lily Potter’ın Asası Kendisi Hakkında Çok Şey Anlatıyor

Lily, Harry’nin annesi biraz eşsiz bir asaya sahipti – söğüt dalından yapılmıştı- . Mr Ollivander‘ın notlarına göre, söğüt iyileştirici güçleri olan nadir bir asa türüydü. Birçok müşteri de kendi asaları yerine bu tür bir asayı istiyordu. Uzmanımınz şöyle demişti: “Söğüt asalar, her zaman en büyük potansiyeli olanları seçmiştir.”. Lily kesinlikle çok yetenekli bir cadı olarak biliniyordu – çok erken aramızdan ayrıldı.

8. Ignatia Wildsmith Uçuç Tozunu İcat Etti

Çok kıskanılacak bir taşıma aracı olarak Uçuç Tozu on üçüncü yüzyılda, Ignatia Wildsmith adlı bir cadı tarafından icat edildi. Bu madde, özellikle uçmak konusunda çok hünerli olamayan büyücülerin etrafta dolaşmasını çok kolaylaştırmıştı… Ignatia olmasaydı büyücü dünyası ne durumda olurdu? Muhtemelen şömineye sıkışırlardı.

GÖZ ATIN  J.K. Rowling’in Kaleminden "Uçuç Tozu" Hakkında Her Şey

9. Hermione’nin Bir Kardeşi Olmalıydı

Vay be, az kalsın iki Granger olacaktı! Evet, bir 2004 röportajına göre J.K. Rowling en başta Hermione’nin genç bir kız kardeşi olmasını planlamıştı. Fakat bu kız kardeş hiçbir zaman kendine sahne bulamadı ve o zamanlar için geç kalınmıştı. İki Granger kızkardeşin birleşmiş gücünü hayal edin – dünyayı fethedebilirler.

GÖZ ATIN  Hermione Granger'ın "Karanlık Rakibi" Seriden Son Anda Çıkarılmış!

Bazılarını belki de ilk kez duyduğumuz bu cadılar hakkında sizler neler düşünüyorsunuz? Bizlerle paylaşmayı unutmayın!

The post Harry Potter Dünyasındaki Bazı Cadılar Hakkında Bilmediğiniz 9 Şey appeared first on Fantastik Canavarlar.

Muggle Quidditch Hakkında Her Şey

$
0
0

J.K. Rowling‘in Harry Potter kitaplarının bizlere en güzel armağanlarından birisi de Quidditch sporu oldu. Daha sonra hayranlar tarafından Muggle Quidditch olarak adlandırılan ve gerçek dünyada da oynanan bu spor, ülkemiz üniversitelerinde de geniş yer buluyordu. Türkiye Quidditch Derneği‘nden Cemre İrem Ünlü, Muggle Quidditch hakkında bilmeniz  gereken her şeyi sizler için anlattı!

Muggle Quidditch Nedir?

Muggle Quidditch 2014’ten beri Türkiye’de oynanan; özü J.K. Rowling’in Harry Potter serisindeki Quidditch’in, hayallerimizden hayata geçirilmesiyle oluşmuş bir spor. Uçuyor muyuz? Şu an için hayır. Ama ileride Drone gibi teknolojiler geliştikçe bu cevap belkiye dönüşebilir. Şu an sadece oyuna uygun PVC borulardan yaptığımız süpürgeleri bacak aramıza alıp koşarak hareket ediyoruz.

Muggle Quidditch’in en güzel yanı hentbol, ragbi, basketbol gibi sporların karmasından oluşması. Farklı disiplinleri bir araya getirmesi sayesinde farklı spor geçmişlerinden gelen oyuncuları da ortak bir potada buluşturabiliyor.

Birçok sporun aksine, karma cinsiyetli oynanıyor oluşu sporun farklı bir orijinallik noktası. Takım 7 oyuncudan oluşuyor ve bir takımda aynı cinsiyetten en fazla 4 kişi olabiliyor. Cinsiyet dediysek de burada biyolojik cinsiyet kastedilmiyor. Bunun yerine kendinizi tanımladığınız cinsiyet ile de sahada bulunabiliyorsunuz. Bu kural ile Quidditch, LGBT’ye adeta bir saygı duruşunda bulunuyor.

Muggle Quidditch Nasıl Oynanır?

Gelelim oyuna. Her iki takımın da ‘hoop’ adını verdiğimiz çemberlerden oluşan iki ayrı kalesi var. Her takımın 3 ayrı boyda hoop’u var ve her takımda birer tane bulunan “Keeper/Tutucu” adını verdiğimiz kaleci bu hoopları korumakla yükümlü.

“Chaser”, Türkçe ismiyle Kovalayıcılar 3 kişilik bir ekip. Amaçları “Quaffle” adını verdiğimiz voleybol topunu karşı takımın hoop’larından geçirip sayı elde etmek. Quaffle’ı hangi hoop’tan, hoop’un önünden mi arkasından mı geçirdiğiniz hiç fark etmiyor. Her hâlükârda takımınıza 10 puan kazandırıyorsunuz.

Takımda bitirim ikili olarak çalışan ekip ise “Beater/Vurucular”. Onlar ise yakartop topu* ile karşı takımın oyuncularını vurarak gelen atağı kesmek ya da kendi takımlarının daha kolay atağa çıkmasını sağlamak ile görevliler.

Kaotik bir spor olan Quidditch’te oyun esnasında pozisyonların daha kolay ayrışması için tutucular yeşil, vurucular siyah, kovalayıcılar beyaz bandana takıyor.

Temas sporu olan Quidditch özündeki ragbiden getirdiği tackle ile kendinizi yerde bulmanıza sebep olabilir. Yalnızca topu taşıyan oyunculara yapılabilen bu harekette tehlikeyi en aza indirmek adına dişlik kullanımının da zorunlu olduğunu hatırlatalım.

Peki Ya Snitch?

Gelelim en çok merak edilen kısma: O Snitch’i nasıl yapıyorsunuz? Snitch. Hmm. O bir… insan! Komple sarı giyinen bir kişi düşünün: Şortun bel kısmında bir cırt-cırt, o cırt-cırta yapıştırılmış bir çorap ve çorabın içinde ise tenis topu. Arayıcı (Seeker), maçın kilit oyuncusu. Kritik görevi ise 18. dakikadan itibaren oyuna girip snitch’in peşinde koşarak arkadaki çorabı yakalamaya çalışmak. Snitch yakalandığı an hakemler kendi aralarında yakalayışın geçerliliğini tartışırlar. Onaylandığı takdirde de maç biter. Yakalayan takım 30 puan kazanır.

Hakemler

Hakemler demişken… Quidditch’in kaotik bir spor olduğunu anlamışsınızdır. Bu sebeple maçta 8 hakem bulunuyor. Baş hakem maçın ana kontrolünü sağlarken, 4 adet yan hakem bludger vuruşlarının geçerliliğini, sayı durumlarını, temas anlarını izleyip gözlemlerini karar anında baş hakeme beyan ediyor. Sayı hakemleri ise 1’er kişi olmak üzere hoop’ların arkasında durup topların çemberden geçip geçmediğini bildiriyor. Masa hakemleri de sayı ve süre hakemi olarak ikiye ayrılıyor. Süre hakemi Snitch Koşucusunun maça girmesini haber vermekten tutun da, kart alan kişinin ceza süresinden, oyunun genel zamanına kadar sürelerin kayda alınması ile ilgili her konuda yetkili. Masa sayı hakemi ise skor yapan kişiler ile ceza alan kişilerin kaydından ve maçın genel skorundan sorumlu.

Muggle Quidditch Takımları

Türkiye’de Quidditch ilk olarak ODTÜ Hippogriffs takımıyla başlasa da günümüzde pek çok Muggle Quidditch takımı mevcuttur.

Şu an aktif olarak devam eden bazı takımlar:

Orta Doğu Teknik Üniversitesi: Unicorns, Minicorns, Hippogriffs ve Hippogriffs B

Hacettepe Üniversitesi: Hacettepe A ve B, Phoenix

İstanbul Teknik Üniversitesi: Honeybees, Zombees ve Bumblebees

Boğaziçi Üniversitesi: Renegades

Bilgi Üniversitesi: Crows

Işık Üniversitesi: Deatheaters

Yıldız Teknik Üniversitesi: Lynx

Uludağ Üniversitesi: Aragogs

Dokuz Eylül Üniversitesi: Perytons

Ege Üniversitesi: The Beasts ve Dementors

Turnuva ve Ligler

Ülkemizdeki en büyük Quidditch oyunları Türkiye Quidditch Kupası ve Türkiye Quidditch Ligi olmak üzere iki ayrı çatıda, Türkiye Quidditch Derneği’nin bünyesinde düzenlenmektedir. Kupa maçları tek şehirde, bütün takımların katılımıyla grup usulü ve bir hafta sonunu kapsayacak şekilde gerçekleşirken; lig maçları kendi içinde 1. ve 2. Lig olmak üzere ikiye ayrılmıştır.

Lig maçları, önceden belirlenmiş lig sürecinde her takımın kendi ligindeki takımlar ile karşılaşması, dönem sonunda da play-off maçlarının yapılmasıyla sonlanır. Ayrıca ülkemizde dönem dönem çeşitli özel Quidditch turnuvaları da düzenlenmektedir. Boğaziçi Quidditch ailesi Silivri’de Centaury Cup, İstanbul Quidditch Cup 1, İstanbul Quidditch Cup 2’yi; Uludağ Üniversitesi Yasak Orman Kupası’nı; METU Unicorns ise Mersin’de bu yıl 4.sünü düzenlediği uluslararası bir turnuva olan Intergalaktic Cup’ı hayata geçirerek, ülkemizde resmi maçlar dışında da Quidditch ortamı yaratmışlardır.

Ayrıca bu turnuvaların bazıları havuz oyuncu politikası ile yapıldığı için farklı takımlardaki oyunların da birbirleri ile kaynaşmaları ve daha öğretici bir ortam yaratıldığını da unutmayalım! Geçtiğimiz 2018 yazında Quidditch Derneği de Yaz Enerji Ligi düzenleyerek, farklı oyuncuları aynı takımlarda bir araya getirmiş, daha önce sorumluluk almamış kişilere kaptanlık, koçluk gibi görevler vererek inisiyatif alan kişileri cesaretlendirici bir ortama imza atmıştır.

Tüm bunlara ek olarak, Europe Quidditch Cup ve World Cup’ta da ülkemiz çok güzel başarılar elde etmiştir. Geçtiğimiz Dünya Kupası haziranda İtalya’da oynandı ve Milli Takımımız buradan 3.’lük ile eve döndü! 2018 Avrupa Kupasında ise METU Unicorns 3.’lük, Hippogriffs 5.’lik elde ederek bu yıl Avrupa’ya 4 takım yollama şansını bize sundular.

Kendi Takımınızı Oluşturun!

Unutmadan! Muggle Quidditch’i merak etmiş iseniz Youtube’dan derneğimizin veya takımların hesaplarından maçlara göz atabilirsiniz.

Yaşadığınız yerde Quidditch takımı olmaması da sizin Quidditch oynamanıza engel değil. Belki de sizin kendi takımınızı kurma vaktiniz gelmiştir?

Tüm sorularınızda size yardım etmekten ve bu sporun daha da yaygınlaşmasından mutluluk duyacağımızı dernek olarak belirtmek isteriz. O halde… Süpürgeler yukarı!

Cemre İrem Ünlü


*: Yurt dışında ülkemizin aksine ayrı bir spor olarak oynanan yakartopun basketbol topuna benzeyen fakat daha elastik bir yapıda olan bir topu vardır.


* ODTU Hippogriffs Söyleşisi

The post Muggle Quidditch Hakkında Her Şey appeared first on Fantastik Canavarlar.

Harry Potter Oyuncuları Türkiye’ye Açılacak Tema Parkı İçin Geliyor

$
0
0

Sonunda Warner Bros. sesimizi duydu! Dünyanın pek çok yerine yapılması planlanan Harry Potter tema parklarından birisi için yeni adres İstanbul oldu! Üstelik serinin oyuncuları da bu büyük yerleşkenin açılışında ülkemize konuk olacaklar!

Başta İngiltere, Amerika ve Japonya’daki büyük Harry Potter parklarında her zaman gördüğümüz bir manzara var. Düzenlenen sayısız etkinlikler; oyuncuların, yapım ekibinin, kimi zaman J.K. Rowling’in özel misafirliği derken bu parklar adeta birer cennete dönüşüyor.

Warner Bros., inşasının 2019’un ortasında başlaması planlanan Universal Studios İstanbul: Harry Potter’ın 2020 yılının son çeyreğine yetiştirmeye hazırlanıyor! Daniel Radcliffe, Emma Watson, Rupert Grint ve daha birçok harika ismin katılacağı törene; J.K. Rowling’in de dahil olup olmadığına dair, henüz net bir bilgi yok.

Biletinizi Şimdiden Alın!

Harry Potter temalı bu parkın içinde neler yok ki? Hogwarts, Diagon Yolu, Yasak Orman, 4 Privet Drive, Sihir Bakanlığı… Adeta Potter evreni ayağımıza geliyor!

Parkın henüz temelleri atılmadan, biletleri de satışa çıktı bile. İlk günlerden biletlerinizi alarak Universal Studios İstanbul: Harry Potter’ın öncelikli misafiri olmak isterseniz buraya tıklayabilirsiniz.

Ayrıca Park’a dair yayınlanan tanıtıcı video da nereden baksanız nefes kesici duruyor. Onu da buradan izlemeniz mümkün!

Ne dersiniz? Sonunda ülkemiz hak ettiği değeri görmeye başlıyor mu acaba?

The post Harry Potter Oyuncuları Türkiye’ye Açılacak Tema Parkı İçin Geliyor appeared first on Fantastik Canavarlar.

Harry Potter Kitapları “Şeytan İşi” Oldukları İçin Bir Kilisede Yakıldı

$
0
0

Polonya’nın Koszalin şehrinde görev yapan Katolik bir rahip, şeytanî oldukları gerekçesiyle aralarında Harry Potter ciltlerinin de bulunduğu pek çok kitabı yaktı.

Washington Post‘ta yer alan habere göre cemaatinden evlerindeki şeytanî nesnelerden kurtulmalarını isteyen rahip, kilisede düzenlediği bir ayinle getirilen eşyaların hepsini ateşe verdi. Cemaatin getirdiği nesneler arasında Harry Potter romanlarının yanı sıra kişisel gelişim kitapları, bir Budist heykelciği, bir Afrika maskesi ve büyüyle ilgili kitaplar olduğu tespit edildi.

Leh rahip bu tür nesnelerin insanlar üstünde şeytani etkileri olduğunu savundu. Yakılan eşyaların fotoğrafları kilisenin Facebook sayfasında paylaşıldı. Fotoğraflara büyü kitaplarını yakmakla ilgili kutsal kitap ayetleri eşlik etti.

Ne yazık ki bu olay Harry Potter kitaplarının ilk yakılışı değil. 2001 yılında bir grup Hristiyan, Amerika’nın New Mexico eyaletinde toplanıp çok sayıda kitabı ateşe vermişti. Dahası büyü ve büyücüleri konu aldığı için Harry Potter’ı bizzat şeytanın icadı olmakla suçlamış, seri hakkında nefret söyleminde bulunmuşlardı. Yakılan kitapların arasında Rowling’in eserleri dışında Stephen King romanları ve AC/DC albümleri gibi şeyler de vardı.

2017 yılında da Rowling’in Trump karşıtı yorumları hayranlarının bazıları tarafından tepkiyle karşılanmış ve içlerinden bir kısmı kitaplarını yakmıştı. Ardından yazarla hayranları arasında sözlü atışmalar yaşanmıştı.

Karanlık çağları çoktan geride bıraktığımızı iddia ettiğimiz şu günlerde kitap yakmak gibi barbarlıkların hâlâ sürdürülmesi gerçekten de düşündürücü ve üzücü…

The post Harry Potter Kitapları “Şeytan İşi” Oldukları İçin Bir Kilisede Yakıldı appeared first on Fantastik Canavarlar.

Ekibimizden Cansu, Begüm İncedemir’in Kanalında Harry Potter Koleksiyonunu Paylaştı

$
0
0

Ekimizden Cansu Kayalar, Youtube’daki harika videolarıyla tanıdığımız Begüm İncedemir‘in kanalına konuk oldu. Sevgili Cansu programda büyüleyici Harry Potter replika koleksiyonunu tanıttı! Gelin bu keyifli videoyu beraber izleyelim.

Türk Potterhead’ler olarak Potter dünyası adına ülkemizde yapılan çoğu işten az-çok haberdarız. Özellikle Youtube mecrasında Harry Potter adına kaliteli içerik hazırlayan kanalların sayısı çok da fazla değil. İşte onlardan birisi ve bu işi hakkıyla yapan bir isim Begüm İncedemir.

Kendisi özellikle Cosplay odaklı başlattığı kanalında, daha sonra Harry Potter ürünleri incelemelerine ve vlog tarzı videolara yer vermeye başladı. Sevgili Begüm, kanalı için site yazarlarımızdan Cansu Kayalar’ın evine konuk oldu. Cansu’nun meşhur Potter koleksiyonunu siz zaten biliyordunuz. Bu videoda da koleksiyonuyla ilgili oldukça eğlenceli ve eh evet, biraz da kıskandırıcı bir seyirliğe imza atmışlar.

Gelin videoyu hep birlikte izleyelim!

Sizler Cansu’nun koleksiyonunu nasıl buldunuz?

Begüm İncedemir’in kanalına abone olmak ve diğer videolarını izlemek için buraya tıklayabilirsiniz!

Cansu’nun Instagram hesabına abone olarak da düzenli olarak paylaştığı replika koleksyonuna buradan ulaşabilirsiniz!


 

* Cansu Kayalar’ın 10 Favori HP Parçası!

The post Ekibimizden Cansu, Begüm İncedemir’in Kanalında Harry Potter Koleksiyonunu Paylaştı appeared first on Fantastik Canavarlar.


Ralph Fiennes: “Voldemort’u Yeniden Oynamak İsterdim”

$
0
0

Fantastik Canavarlar filmleri geldikçe Harry Potter dünyasında daha önce tanıdığımız kahramanları da görme ihtimalimiz artıyor. Karanlık Lord Voldemort da bu isimler arasında. The Leakly Cauldron‘ın, Voldemort’u canlandıran Ralph Fiennes ile yaptığı söyleşi de bu konu hakkında!

Şu anlık var olan filmlerden bu karakterlerin (Nicolas Flamel, Rosier, Lestrange, McGonagall vb.) hikayedeki tam yerini bilmesek de ileriki filmlerde açıklığa kavuşacağını umut ediyoruz. Grindelwald’ın Suçları ile işlevsizliği olan karakterlerle (Rosier) birlikte zaman çizelgesine oturmayan karakterler (McGonagall) de var. Tarih ilerledikçe ise bazı hayranlar Potter evreninden daha büyük isimlerin de bu listeye katılıp katılmayacağını merak etmiş. İşte The Leakly Cauldron da Voldemort’un oynayan Ralph Fiennes’in yakın zamandaki bir röportajını ele alarak aşağıdaki haberi hazırlamış:

Ralph Fiennes başka bir ikonik figür olan Volemort’u geri getirmeye razı olduğunu söyledi. We Got This Covered sitesine göre Fiennes, yakın zamanda BBC programı Newsnight’ta yer aldı ve rolü tekrar oynamak konusu açıldığında şöyle cevapladı:

“Benzer şeyler de var öyle değil mi? Fantastik Canavarlar falan.”

Bu şaşırtıcı açıklamayı şöyle söyleyerek sürdürdü:

Voldemort’a karşı bir düşkünlüğüm var. Bu yüzden Voldemort’un geri geldiği bir dünya olursa onu canlandırmak konusunda çok sahiplenici olurdum.”

Akla gelen ilk soru; ikinci bir dirilmenin Rowling’in kurduğu zaman çizgisine göre mümkün olup olmadığı –ve bilinen detaylara yakından bakıldığında evet bu mümkün!

Fantastik Canavarlar Nelerdir Nerede Bulunurlar, Tom Riddle’ın doğduğu tarih olan 1926’da geçiyor. İkinci film ise 1927’de. Fakat biz biliyoruz ki Grindelwald ile Dumbledore arasındaki düello 1945’e kadar yaşanmıyor. Yani ilk iki film, hikayeyi kurmak adına birbirine yakın zamanda geçse de bu, geriye kalan üç filmde Rowling’in tamamlaması gereken çok alan bırakıyor ayrıca bu, anlatılması gereken uzun bir süre de demek.

Riddle, Hogwarts’a 1938’de başlıyor ve 1945’in baharında mezun oluyor. Eğer Rowling büyük resmi bu şekilde çizmek istiyorsa bu, olayların üst üste binmesi için yeterli alan bırakıyor.

Peki hikaye mantığında bu nasıl mantıklı olurdu?

Geleceği görebilen biri olduğundan Grindelwald’ın, sonraki karanlık büyücünün ortaya çıkmasıyla ilgili öngörüleri olabilir. Bu öngörüler Mürver Asa ya da Nagini ile ilgili bile olabilir. Riddle, eninden sonunda asayı ele geçireceğinden ve bir noktada Nagini’yi zorla ya da ikna ile hizmetine alıp kara büyüyle kendi ruhundan bir parçayı ona aktaracağından dolayı Grindelwald’ın bu büyülü nesnelerle alakalı gelecek kesitleri görmesi olasılık dışı değil.

Rolü Fiennes’ın kendisinin oynayıp oynayamayacağına gelirsek bu, hem hikayeye hem de film yapımcılarının teknolojisine bağlı. Eğer öngörüler, gelecekteki Tom Riddle’ı yansıtırsa rolü yeniden Fiennes’ın oynaması neredeyse kusursuz olur. Fakat eğer görüler –hatta yüz yüze karşılaşmalar- genç Riddle çevresinde dönerse Fiennes’ın dijital gençleşmeye uğraması gerekir.

Aslında fantastik canavarlar ile ilgili olması gereken filmlerin nasıl Voldemort’a kadar geldiği başlı başına bir tartışma konusu zaten ve tabi ki Rowling’in altından çıkabileceği bir iş. Sonuçta seriye sonradan ekleme yapmaktan oldukça hoşlanıyor gibi.

Peki Voldemort’un da bu filmlerde yer alması hakkındaki sizin düşünceleriniz neler? Görüşlerinizi esirgemeyin!

The post Ralph Fiennes: “Voldemort’u Yeniden Oynamak İsterdim” appeared first on Fantastik Canavarlar.

Dobby’nin Mezar Taşı Çalındı!

$
0
0

Dobby saflığıyla, dürüstlüğüyle ve sadakatiyle bizim için her zaman ayrı bir yere sahipti. Kalpleri parçalayan ölüm sahnesini Ölüm Yadigarları: Bölüm Bir‘den hatırlıyoruz.

Dobby kendini Harry ve dostları için feda etmiş, Bellatrix’in attığı hançer tarafından öldürülmüştü. Harry’nin bu sadık arkadaşı için bir mezar kazdığını ve mezar taşı hazırladığını biliyoruz. Fakat bu mezar taşı çalındı

Büyücülük Dünyası’nın kahramanlarından birinin son dinlenme yerini, Ev Cini Dobby’nin sonsuza dek yattığı yeri gösteren mezar taşı ortadan kayboldu.

Resmi olmayan mezar taşının üzerinde, “Dobby burada yatıyor, özgür ev cini” yazıyordu. Dünyanın her yerinden hayranlar, ünlü Dobby’ye saygılarını sunmak için Galler, Pembrokeshire’daki Freshwater West sahiline geliyordu.

Sahilin yakınlarındaki bir köyde yaşayan Hooi-Ling Lim, gezintiye çıktığı 8 Nisan Pazartesi günü, mezar taşının ortadan kaybolduğunu fark etti.

Kimse mezar taşının gizemli bir şekilde kayboluşu hakkında fikir sahibi değil. Fakat yerel halktan Laura Ridgway mezar taşının daha önce de alındığını söyledi:

Mezar taşını görmek için bir hafta sonra gittiğimizde birkaç yıl önce durduğu yerde durmadığına emindim. Mezar taşı geri gelmezse, birinin mutlaka yenisini yapacağını düşünüyorum.

2009 yılından beri Harry Potter hayranlarının çok saygı duyduğu bir nokta olan mezar taşı, Gal sahilinden yok oldu. Filmden de bildiğimiz gibi, Dobby Harry’nin Kim Olduğunu Bilirsin Sen ile olan mücadelesinde kilit rollerden biriydi ve Malfoy Malikanesi‘nde, Bellatrix Lestrange tarafından öldürülmüştü.

Şu an mezar taşının olduğu yerde bir avuç çakıl taşından başka bir şey yok. Umuyoruz ki, mezar taşı yenilendiği bu tatsız olay bir daha yaşanmaz.

Sizler bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz? Bizim görüşümüz aşağıdaki görselde saklı:

Kaynak: Wales Online

The post Dobby’nin Mezar Taşı Çalındı! appeared first on Fantastik Canavarlar.

TEST: Gizemlerle Dolu Hogwarts Şatosu’na Ne Kadar Hakimsiniz?

$
0
0

Artık evimiz olarak gördüğümüz ve oraya gitmek için her türlü fedakârlıkta bulunabileceğimiz Hogwarts Şatosu ile ilgili bir teste ne dersiniz?

“Yo, ben asla Hogwarts’ın bütün sırlarını bildiğim hayaline kapılmam, Igor,” dedi Dumbledore, dostane bir tavırla. – Harry Potter ve Ateş Kadehi

Hogwarts’ın sırlarından kaçını biliyorsunuz? Cevabı öğrenmek için Pottermoredan sizler için çevirdiğimiz bu şahane testi çözün! Ancak öncesinde uyaralım: Tuzaklı basamaklara, Kanlı Baronlara ve tuhaf tablolara karşı dikkatli olun!

Kabul edelim, Hogwarts Şatosu testimiz biraz zorlu. (Zaten ne zaman kolay oldu ki?) Yine de insan, kendi evindeki ufak tefek detayları biraz içgüdü ve biraz da sıkı okur olmanın verdiği güçle kolaylıkla hatırlayabilir.

Siz ne dersiniz?

Sonucu bizimle ve arkadaşlarınızla paylaşmayı lütfen unutmayın!


Sitemizde yer alan diğer Harry Potter Quiz’leri için buraya tıklayabilirsiniz!

The post TEST: Gizemlerle Dolu Hogwarts Şatosu’na Ne Kadar Hakimsiniz? appeared first on Fantastik Canavarlar.

Muggle Quidditch Takımlarımızdan Ege Dementors ile Söyleşi Yaptık!

$
0
0

Fantastik Canavarlar ekibi olarak ülkemizde gittikçe yaygınlaşmaya başlayan Muggle Quidditch hakkında çalışmaya devam ediyoruz. Bugün İzmir temsilcisi Ege Dementors takımı bizlerle. Kendileriyle gerçekleştirdiğimiz söyleşiyi hemen aşağıdan okuyabilirsiniz!

Söyleşiye geçmeden önce Muggle Quidditch’i ilk defa duyuyorsanız, sizleri şuradaki dosyamıza konuk edelim. Her şey tamamsa Ege Dementors kaptanı Görkem Gündoğar ile sohbetimize dalabilirsiniz!

Merhaba, sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

Merhabalar ismim Görkem Gündoğar. Ege Dementors takımının kurucu üyesi ve kaptanıyım. Yaklaşık iki senedir Chaser (kovalayıcı) ve Seeker (arayıcı) olarak Muggle Quidditch oynuyorum.

Takımınız hakkında bizi bilgilendirebilir misiniz?

Birbirimizle iletişimde olabileceğimiz ilk konuşma grubunu 2 Mart 2018 tarihinde kurduk. 26 Nisan 2018 tarihinde ilk toplantımızı gerçekleştirdik. Resmi bir takım olabilmemiz için de Quidditch Derneği’ne başvurumuzu 23 Temmuz 2018 tarihinde yaptık. Kurulurken 5 kişi olan takımımızda şu an 15 oyuncu var.

Muggle Quidditch hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Birçoğumuz Harry Potter serisi hayranıyız. Defalarca kitaplarını okuyup filmlerini seyrettik ve hâlâ okuyup izlemeye devam ediyoruz. Hatta arada uyumanın yasak olduğu Harry Potter maratonları yapıyoruz. Uyumanın yasak olduğunu özellikle vurgulamak istiyorum. Çünkü bir cezası var! Son yaptığımız maratonda uyuyan kişilerin antrenmanda 10 tur fazla koşu yapmasına karar verdik. Ve ben uyuya kaldım!

Yıllarca severek takip ettiğimiz seride oynanan oyunu kendimizin de oynayabilmesi çok güzel hissettiriyor. Bunun dışında bu sporda olan eşitlik ilkesinin de hepimiz için çok önemli bir yeri var. Çünkü bu ilke kadın, erkek ya da kendini kadın veya erkek dışında tanımlayan kişilerin birbiri ile eşitsizlik gösterilmeden oynamasını sağlıyor.

Muggle Quidditch üzerine çevrenizden gelen yorumlar nasıl?

Genellikle bu sporu ilk defa duyan kişilerden, uçuyor musunuz, çok saçma, böyle spor mu olur… tarzında geri dönüşler alıyoruz. Ama böyle düşünenlerin büyük bir kısmı oyunu bir defa oynadıktan sonra bu düşüncelerinden vazgeçiyor ve oynamaya devam ediyor. Bu yüzden herkese en azından 1 defa oyunu denemesini tavsiye ediyorum.

Günümüzde Muggle Quidditch nasıl bir yol aldı?

Muggle Quidditch ülkemizde 2014 yılından beri oynanıyor ve her sene Türkiye Quidditch Kupası ile Türkiye Quidditch Ligi’nde mücadele veriyoruz. Türkiye Quidditch Kupası bütün takımların bir şehirde toplandığı, başta takımların grup aşamasından geçtiği, sonrasında da kendi aralarında eleme maçları yaptığı ve bir hafta sonunda tamamlanan bir turnuva.

Türkiye Quidditch Ligi ise 1. Lig ve 2. Lig olmak üzere ikiye ayrılmış durumda. Lig maçlarında kazanan takımlar 2 puan alırken kaybeden takımlar 1 puan kazanmakta. Lig Play-off maçları sonunda hangi takımların gelecek sezon 1. Lig’de, hangi takımların 2. Lig’de oynayacağının belirlenmesiyle sona ermekte.

Ayrıca ülkemizden Hacettepe A, ITU Honeybees, METU Unicorns ve ODTÜ Hippogriffs takımlarının katılımıyla gelecek mayıs ayında Avrupa Quidditch Kupası düzenlenecek.

Maçlardan aklınızda kalan anılar var mı?

Her birimizin her maç farklı bir anısı oluyor. Genellikle bu anılar sakatlanma ya da yaralanmalarla ilgili olsa da içlerinde hatırladığımız zamanlarda mutlu olduğumuz birçok anı da oluyor. Örnek vermek gerekirse ben maçın 18. dakikasında oyuna arayıcı olarak giriyorum ve o andan itibaren Snitch’i yakalayıp maçı kazanmak için çabalıyorum. Snitch’i yakalayıp maçı kazanırsak bu bizim için her zaman çok güzel bir anı olarak kalıyor.

Kötü anı olarak da geçtiğimiz sezon maç esnasında gözüme Bludger gelip gözümün şişerek kapanması geliyor.

Peki yaşadığımız zorluklar neler?

Muggle Quidditch sert bir spor ve bu yüzden çeşitli sakatlıklarla karşılaşabiliyoruz ama genellikle burkulmalar ya da morluklar ile atlatıyoruz. Sakatlanmalar dışındaki yaşadığımız en büyük zorluk maddi anlamda oluyor. Yapılan her masrafı kendi cebimizden karşılamamız gerekiyor. Forma, şort, krampon, deplasman maçları için yol ücretleri, konaklama vs. bizi zorlayan etkenler arasında.

Son olarak eklemek istedikleriniz var mı?

Muggle Quidditch oynayan herkesi takımımıza bekliyoruz. Takıma katılmak isteyenler sosyal medya hesaplarımız üzerinden bize ulaşabilir:

FacebookInstagramTwitter

Sorularımızı yanıtladığınız için teşekkür ediyoruz!

Ege Dementors Arması

* Muggle Quidditch Hakkında Her Şey

* ODTU Hippogriffs Söyleşisi

The post Muggle Quidditch Takımlarımızdan Ege Dementors ile Söyleşi Yaptık! appeared first on Fantastik Canavarlar.

Fantastik Canavarlar: Grindelwald’ın Suçları Filminden Silinmiş 5 Önemli Sahne

$
0
0

Fantastik Canavarlar serisinin ikincisi Grindelwald’ın Suçları filminin kesilmiş sahneleri nihayet Amerika’da satışa sunulan yeni BlueRay ve DVD’lerde yerini aldı. Silinmiş sahnelerin açığa çıkmasıyla The Leaky Cauldron sitesi en iyi 5 sahneyi listelemiş. Biz de sizin için çevirdik!

Filmin uzatılmış versiyonunda eklenmiş sahneler toplamda 15 dakikayı bulmuyor; ayrıca sahnelerin birkaçı ise önem arz eden görüntülerden oluşmuyor. Ancak, film ile ilgili aklımıza takılan bir iki boşluğun, silinmiş sahneler ile dolduğunu da belirtelim.

1. Credence’ın Yeniden Doğuşu

Bu sahnede, ilk filmin sonunda patlak veren olayların ardından Credence’a neler olduğu sorusuna cevap alıyoruz. Filmin kesilmiş bu sahnesi, tam da filmin alternatif bir başlangıç sahnesi olarak çekilmiş. Sahne, Warner Bros. ambleminin ardından suya batan beyaz bir tül ile başlıyor ve ardından Credence’ın bir önceki filmin sonunda aldığı yaralar sonucu küçük bir Obscurus formunda olduğu bir sahne görüyoruz. J.K. Rowling, Fantastik Canavarlar: Grindelwald’ın Suçları basın açıklamasında bir Obscurus’un, Obscurus formunda öldürülemeyeceğini açıklamıştı. Tam da açıkladığı gibi, Credence kendi formuna bu sahnede geri dönüyor.

Kendi formuna döndüğü sahnenin ardından, Credence evlat edinildiği belgeleri buluyor ve gördükleri karşısında dünyası başına yıkılıyor. Bu da, filmin ilerleyen sahnelerinde gelişen olaylara biraz olsun ışık tutar nitelikte.

Bir sonraki sahnede ise, bir rıhtımda Credence’ın Arcanus Sirki’ne katıldığı anlara tanıklık ediyoruz. Anlaşılan o ki, Credence Avrupa’ya gemiyle geçebilmeyi umuyor ve Skender’ı, Credence’ın gemiye binmesine izin verirken görüyoruz.

2. Newt ile Dumbledore’un Konuşması

Bu sahnede, filmin başında tanık olduğumuz Newt ile Dumbledore’un Londra’daki sohbetinden ek sahneler görüyoruz. Newt, Dumbledore’a onu New York’a göndermesinin asıl sebebini soruyor ve  Dumbledore ile aralarında şöyle ilginç bir konuşma geçiyor:

Dumbledore: Grindelwald’ın Credence’ı yakalamak için harekete geçeceğini biliyordum. Yıllar önce onun bir ön görüsü olmuştu. Herkesten daha çok korktuğu adamı bir Obscurus öldürecekti.

Newt: Yani seni.

Dumbledore: Grindelwald’ı kendi silahıyla senin vurabileceğini düşündüm; Credence’ı öldürmek yerine onu kurtararak.  

3. Özgürlük Dansı

Credence ile ilgili başka bir sahnede, orijinal fragmanlarda da bir kısmını gördüğümüz Nagini ile Credence’ın Eyfel Kulesi’ni gören bir çatı katında (tam da Grindelwald’ın daha önce Credence’a Irma’nın adresini verdiği yerde) oturduğu sahneye tanık oluyoruz. Bu sahnede, artık özgür olduklarını söylüyor Nagini ve bunun üzerine Credence Obscurus’unun serbestçe dolaşmasını sağlıyor. Nagini, Obscurus’un özgürce gökyüzünde dans edişini izliyor ve Obscurus’un vücudundan geçmesine izin veriyor. Bu sahne, Credence’ın Obscurus’unu artık nasıl kontrol edebildiğini gösterme niteliği taşıyor.

4. Salon Dansı

Bu sahne ise, fragmanlarda gösterildiği halde yalnızca silinmiş sahnelerde yer alıyor. Leta’yı balo salonunda (kendi Böcürt’ünün görüntüsü olan) havada yüzen beyaz bir tüle bakarken ve değiştirdiği bebeğin gemiden suya düşüşünün görüntüsünü hatırlarken görüyoruz. O esnada Leta, birilerinin “Söylentiler doğruymuş,” diye aralarında fısıldaştıklarına tanık oluyor, “Kardeşi hayattaymış.” Bir adam Leta’nın kulağına bir kehaneti fısıldıyor ve şu sözleri söylüyor:

Tebrikler, Leta, kardeşin yaşıyor. İnancımız hep bu yöndeydi.

5. Dumbledore ve McGonagall

Yayınlanan fragmanlarda, Dumbledore’un Hogwarts’taki bir okul koridorunda yürüdüğüne tanık olmuştuk. Sahnenin devamında koridorda yolu Profesör McGonagall ile kesişiyor. Tam da bu sahnede, Harry Potter kitaplarından Profesör Minerva McGonagall ile Dumbledore’un arasında şöyle bir diyalog geçiyor:

McGonagall: İşte burdasın! Travers ne istiyormuş? Bir okula o şekilde gelmesi, oldukça uygunsuz bir davranıştı.

Dumbledore: Öylesine bir konuşmaydı, kusura bakma, Minerva, verilecek notlar var.

Ardından Dumbledore’un el bileğine takılan takip cihazıyla alelacele ofisine giriğini görüyoruz. Sonraki filmlerde Dumbledore ve McGonagall arasında geçen daha özel sahneler görmeyi dilediğimizi de belirtelim!

Diğer silinmiş sahneler ise özetle şöyle:

  • Tina’nın Paris’te olduğunu öğrenen Newt, bodrum katındaki dairesinde Jacob ile konuşur ve Burnukları toplar.
  • Credence’ı aramakta olan Tina, Skender ile görüşür.
  • Newt ile Jacob, Paris’teki bir kanalizasyonda tutsağı olacakları Yusuf Kama ile birliktedir.

Elbette ki, eklenmiş sahnelerle büyük sorularımıza cevaplar almış değiliz. Credence’ın Yeniden Doğuşu ve Newt ile Dumbledore’un Konuşması dışındaki diğer sahneler, ana hikâyeye dair bize pek bir şey katacak nitelikte değil. Tüm bunların yanında, filmin silinmiş sahnelerinin yayınlanması bir yana, çok sayıda kamera arkası görüntüler de oldukça heyecan verici!

Filmin silinmiş sahnelerinin tümünü aşağıdan izleyebilirsiniz:

Silinmiş sahnelerle ilgili siz de yorumlarınızı bizimle paylaşmayı unutmayın!

The post Fantastik Canavarlar: Grindelwald’ın Suçları Filminden Silinmiş 5 Önemli Sahne appeared first on Fantastik Canavarlar.

Video: Begüm İncedemir “Gizemlerle Dolu Hogwarts Şatosu’na Ne Kadar Hakimsiniz?” Testini Çözüyor!

$
0
0

Begüm İncedemir ile ortaklaşa hazırladığımız Harry Potter videolarının ilk adımı yayında! Kendisi geçtiğimiz gün yayımladığımız Hogwarts Şatosu testini çözdü. Sevgili Begüm’ün test macerasına ortak olmak için videoya mutlaka göz atın!

Sizler için Pottermore‘dan Türkçeye çevirdiğimiz Gizemlerle Dolu Hogwarts Şatosu’na Ne Kadar Hakimsiniz? testini hatırlayanlarınız olacaktır. Severek takip ettiğimiz ve geçtiğmiz günlerde yazarlarımızdan Cansu’nun koleksiyonuyla ilgili bir video çekmiş, Youtube yayıncılarından Begüm İncedemir de bu zorlu testi büyük bir keyifle çözmüş ve bakın sonuç ne çıkmış?

Pek tabii öncelikle testi kendisi denemek isteyenleri buraya alalım.

Ve sonra sözü, Begüm İncedemir‘e bırakalım:

Sonuçlarınızı bizimle ve arkadaşlarınızla paylaşmaktan çekinmeyin!

Eğer bu video hoşunuza gittiyse, Begüm İncedemir’in kanalına abone olmayı da unutmayın. Gelecek videolar için her zamanki gibi önerilerinize açığız!

The post Video: Begüm İncedemir “Gizemlerle Dolu Hogwarts Şatosu’na Ne Kadar Hakimsiniz?” Testini Çözüyor! appeared first on Fantastik Canavarlar.

Harry Potter ve Felsefe Taşı’nda Tanıdığımız Yan Karakterlerin Akıbeti Ne Oldu?

$
0
0

İlk Harry Potter kitabı, Harry Potter ve Felsefe Taşı, bizleri kalplerimizde sonsuza dek yer edebilecek potansiyelde karakterlerle tanıştırmıştı. Fakat bazı karakterler, radarlarımızdan birazcık saptı. Gelin bu karakterlere neler olduğuna birlikte bakalım..

1. Fluffy

Asla unutmayacağımız gibi, bu pek sevimli üç başlı köpek ilk kitapta çok önemli bir role sahipti. Felsefe Taşı’na giden kapının yakınına gelmeye cesaret edecek herkesi dehşete düşürüp kaçırmalıydı. Doğal olarak Fluffy Hagrid’in bir katkısıydı. Hagrid onu, bir bardaki “Yunan dost”undan almıştı. Birileri Hagrid’e daha geleneksel dükkanları göstermeli.

Kapıyı koruma görevini yerine getiren Fluffy’yi (aslında pek de iyi değildi, hele en zayıf noktasının müzik duyunca uyumak olduğunu gördükten sonra) kitaplarda tekrar görmedik. Yine de Harry ondan ikinci hikayesinde bahsetmişti.

2015’te, J.K. Rowling’in söylediklerinden anlıyoruz ki Dumbledore, Fluffy’yi memleketi Yunanistan’a güvenli bir şekilde götürmüş.

2. Doris Crockford

Sevecen Doris, Çatlak Kazan’ın sakinlerinden biriydi. Harry Potter bara girdiğinde gözlerine inanamamıştı. Diagon Alley‘e geçmeden önceki el sıkışmaları sırasunda Harry’ye onunla tanıştığı için “çok gururlu” olduğunu söylemişti.

Dedalus Diggle ve Profesör Quirrell gibi o da bardaydı. Quirrell ilk kitapta çok önemli bir role sahipti ve Diggle Zümrüdü Anka Yoldaşlığı‘na katılmıştı. Fakat Doris’in başka bir Harry el sıkışması aldığını göremedik. Belki hala Çatlak Kazan’dadır, ünlü biriyle tanıştığı o anı anımsıyordur.

3. Harry’nin İlk Yılındaki Bütün O Çocuklar

Harry’nin ilk yılında, Başlangıç Seromonisi sırasında ana karakter olmayan birçok öğrenciye bir bakış atmıştık. Örneğin, Mandy Brocklehurst ve Lisa Turpin birer Ravenclaw olmuştu. Yine de onları tekrar göremedik çünkü Harry basitçe Ravenclaw’larla pek zaman geçirmiyordu.

Harry’nin ilk yılında diğer öğrencilerden bazılarını da görmüştük. Örneğin Dumbledore’un Ordusu’na katılan Terry Boot. Fakat az önce bahsettiğimiz Ravenclaw kızları, kim bilir? Peki ya Sally-Anne Perks? Ya da Morag MacDougal? Onlara her ne olduysa, umarız ki iyi zaman geçirmişlerdir ve eğitimlerinde başarılı olmuşlardır.

4. Zindandaki İfrit

Okulun etrafında başıboş doluşan korkutucu yaratıklardan bahsetmişken, Fluffy yalnız değildi. Tabii ki 3.5 metre boyundaki devasa dağ ifriti de zindanlarda dolaşıyordu. Harry ve Ron sayesinde bu büyük adam etrafa zarar veremeden önce kendi sopası tarafından bayılmıştı. Sonrasındaysa, Voldemort‘un emirlerini uygulayan Quirrell’in ifriti getiren kişi olduğunu öğrenmiştik.

Fakat bütün bunlar olduktan sonra trollün nereye gittiğini ya da ne yaptığını bilmiyoruz. Bildiğimiz kadarıyla altın üçlümüzün arkadaşlığının başlamasının sebebi olmasına rağmen Harry, Ron ve Hermione ile tekrar buluşma partisi yapmadı. Dürüst olmak gerekirse Harry’nin bunu ayarlamaması biraz kabaydı.

5. Trolley Cadısı

Hogwarts Ekspresi‘ndeki trolley’in başındaki hanımefendi, Harry ve Ron’un arkadaşlıklarını sağlamlaştırması yolunca onlara bol bol şeker vererek yardımcı olmuştu. Yıllar boyunca trende çalışmasına rağmen kendisi Dumbledore’un cenazesinde görünmüştü. Eh, hepimiz biliyoruz ki Dumbledore şekerlemeleri seviyordu.

6. Norbert

Bir avuç öğrenciyi korkutmak için üç başlı köpekler ve troller yeterli değilse, Hagrid bu karışıma ejderha Norbert’i de eklemişti. Hagrid’in tahta bir evde yaşadığı düşünülürse ve bebek ejderhaların çok daha büyük ejderhalara dönüşeceği hesaba katılırsa bu arkadaşlık uzun süremezdi. Bu yüzden Hagrid Norbert’in gitmesi için ikna edilmeliydi. Bu minik alev püskürten hayvancık Ron’un kardeşi Charlie‘ye verilmişti. Çıkardıkları bela yüzünden Harry ve Hermione (ve yanlış zamanda yanlış yerde olan Neville) toplamda 150 Gryffindor puanı kaybetmişti. Hagrid’in suçu üstlenmemesi yüzünden hala biraz kızgınız.

Yine de Norbert’in Romanya’da mutlu bir hayat sürmesine minnettarız. Bunu da Hagrid’in Charlie’yle yıllar sonra Norbert ile olan konuşmasından biliyoruz. Charlie, Hagrid’e aslında Norbert’in dişi olduğunu ve Norberta ismini tercih ettiğini de söylemişti. Aman be Hagrid.

7. Yvonne

Hadi ama, Yvonne’yi hatırlıyorsunuz. Bayan Figg’in yerine geçip Harry’ye göz kulak olması için düşünülen, Petunia Hala’nın arkadaşı Yvonne? Mayorka’da tatilde olan kadın? Hepimiz seni sevmiştik Yvonne!

Sizler bu karakterler hakkında neler düşünüyorsunuz? Onları daha fazla tanımak ister miydiniz? Bizlerle paylaşmayı unutmayın!

The post Harry Potter ve Felsefe Taşı’nda Tanıdığımız Yan Karakterlerin Akıbeti Ne Oldu? appeared first on Fantastik Canavarlar.


Fantastik Canavarlar 3’ün Vizyon Tarihi Belli Oldu!

$
0
0

Vizyon tarihi değişen ve ne zaman gelecek diye merakla beklediğimiz Fantastik Canavarlar 3 filminin çıkış tarihi nihayet belli oldu!

İlk iki filmin arasında iki yıl olmasından sonra görünüşe göre 3. film için 3 yıl beklememiz gerekiyor. Yakın sayılabilecek bir tarihte Rowling’in yeni filmin senaryosunu tekrar yazdığı yönündeki iddiaları duyurmuştuk. Şimdi de SnitchSeeker’ın yaptığı bu habere göre üçüncü filmin tarihi oldukça uzak bir zamanda.

Warner Bros., Fantastik Canavarlar 3’ün asıl belirlenen tarihten bir yıl sonra, 12 Kasım 2021’de vizyonda olacağını resmi olarak duyurdu.

Duyuru bugün (29.04.2019) Worldwide Theatrical Distribution and Home Entertainment başkanı Ron Sanders tarafından yapıldı.

J.K. Rowling, her yaştan insanı baştan çıkarıp bizleri büyüleyici bir yolculuğa çıkaran, hayranlık bırakıcı bir evren yarattı. Warner Bros. Büyü Dünyası’nı sinema ekranına aktaran şirket olmaktan fazlasıyla gurur duyuyor ve Fantastik Canavarlar serisinin geleceği için de çok heyecanlı. Kasım 2021’de, beş filmlik serinin üçüncüsünü seyirciyle buluşturmayı dört gözle bekliyoruz.”

Yeni filmin yapımına 2020’nin baharında başlanması bekleniyor. Warner Bros. sözcüsü Tobby Emmerich de şunları söyledi:

Fantastik Canavarlar serisi hakkında oldukça heyecanlıyız ve güvene sahibiz. Bu çıkış tarihinin, film yapımcılarına sanatlarını tamamen zenginleştirip hayranlarımıza olabilecek en iyi filmi vermek için yeterince zaman ve mekan tanıdığına inanıyoruz.”

Serinin 3. filmi için yapım şirketi oldukça öz güvenli olduğunu belirtiyor. Her ne kadar bu sözler cesaret verici olsa da kişisel olarak görüşümüz beklentiyi minimumda tutmak yönünde. Umuyoruz ki üçüncü film ile bazı şeyler toparlanabilir. Ancak bunun için bir süre beklememiz gerekiyor gibi görünüyor.

Yeni filmin bu kadar uzak bir tarihe ertelenmesi konusunda sizin düşünceleriniz neler? Görüşlerinizi bizlerden esirgemeyin!

 

The post Fantastik Canavarlar 3’ün Vizyon Tarihi Belli Oldu! appeared first on Fantastik Canavarlar.

TEST: Harry Potter Filmlerine Ne Kadar Aşinasınız?

$
0
0

Sekiz Harry Potter filmini de izlediniz. Kendinize güveniyorsunuz. Bu harika. Ama size acı bir haberimiz var: Potter filmlerine dair Türkçeleştirdiğimiz bu test gerçekten de beyninizden dumanlar çıkartacak!

Sizler için Pottermore’dan çevirdiğimiz yeni testimiz 8 Potter filmi hakkında. Elbette spoiler’lar içeriyor. Elbette en az Feci Yorucu Büyücülük Sınavları kadar zor.

Fakat size güvenimiz sonsuz. Kitaplarla ilgili bilgilerinizin kusursuza yakın olduğundan eminiz. Yine de bu bilgiler size testte ancak bir noktaya kadar yardım edebilir.

Hiçbir filmden geri kalmadığınıza emin olun ve bize en iyi Potter izleyicisini bulmamızda yardım edin!

Haydi bir yudum Felix Felicis için ve teste başlayın, bol şans!

Sonucu bizimle ve arkadaşlarınızla paylaşmayı lütfen unutmayın!


Sitemizde yer alan diğer Harry Potter Quiz’leri için buraya tıklayabilirsiniz!

The post TEST: Harry Potter Filmlerine Ne Kadar Aşinasınız? appeared first on Fantastik Canavarlar.

Hakkında Daha Fazla Şey Öğrenmek İstediğimiz 4 Harry Potter Büyüsü

$
0
0

Harry Potter evreninin her ne kadar ayrıntılı tasarlanmış olduğunu düşünsek de aklımızda hâlâ soru işareti bırakan birkaç noktası var. Bazı nesnelerin ve büyülerin gizemleri henüz yanıtlanmış değil. Belki de hiçbir zaman cevap bulamayacağımız sorularla donatılmış, Pottermore’un hazırladığı bu listeye birlikte göz atalım.

Obscuriallerden Seçmen Şapka’ya ve uçabilmek için olan büyülere kadar işte gizemini koruyan tuhaf büyülere bir bakış.

Büyücü Dünyası’nda ünlü olmuş ve çok yerleşmiş bazı büyüler vardır. Örneğin, Expelliarmus’un ne demek olduğunu ve ne işe yaradığını hepimiz biliyoruz. Aynı şey, Havaya Yükseltme Büyüsü  (Wingardium Leviosa) ya da korkulan Öldüren Lanet (Avada Kedavra) için de söylenebilir. Ama ara sıra herkesçe bilinmeyen büyülere bir bakış atabiliyoruz; çok nadir olan detaylı açıklanmayan ama gizemini çözmeye bayılacağımız tuhaf büyülere anlık bir bakış… İşte akla gelen birkaçı:

1. Sezgili Nesneler

Bir nesnenin kendi kendine düşünüp konuşabilmesini sağlamak için ne kadar büyü gerekir? Hogwarts’ın Seçmen Şapka, Kabul Mürekkebi ya da Kabul Kitabı gibi antika oluşumlarını düşünün. Bu bilinçli nesneler yıllardır Hogwarts’taydı ve öğrenciler hakkında gerçek kararlar vermelerine güveniliyorlar. Peki, bir nesnenin etrafının “farkında” olması için ne tür bir büyü yapılır? Eğer öyle bir büyü varsa. Arthur Weasley’nin uçan Ford Anglia’sı bile Harry Potter ve Ron Weasley onu Şamarcı Söğüt’e çarptıktan sonra bir kişilik geliştirmiş gibiydi ve Arthur’un yaptığı tek şey, araba uçsun diye üzerinde oynamalar yapmasıydı.

Çapulcu Haritası da canlanma becerisine sahipti: Severus Snape’in dış görünüşünü ayırt edebildi ve ona göre zekice aşağılamalar sıraladı. Peki ama bir parça parşömene nasıl Hogwarts’taki yaşayan her bir insanın konumunu belirlemesini öğretip eğlenceli iğnemeler yapmasını söyleyebilirsiniz? Özellikle de haritanın dört ergen tarafından yaratıldığı düşünülürse… Böyle bir şey için ileri seviye büyü bilgisi sahip olunsa gerek.

Cevaplar, büyülü portrelerin nasıl yapıldığında yatıyor gibi. Portreleri yapılması için poz veren büyücüler, tabloyla vakit geçirmeleri için teşvik edilir böylece tablo, kişinin kişilik özelliklerini kopyalar. Belki de bir şeyin daha “canlı” olabilmesi için gereken tek şey, büyücünün varlığıdır. Ya da belki de büyünün kendisi doğasından dolayı sezgili bir şeydir.

2. Uçmak

Evet evet, biliyoruz ki büyücüler süpürgeleri olduğundan –ya da daha aşırı durumlarda Hipogrifleri- istedikleri zaman uçabiliyorlar. Ama ayrıca çok nadir durumlarda olsa da büyücüler -ilk olarak Ölüm Yadigarları’nda Voldemort’un ve sonradan da Severus Snape’in yaptığı gibi – kendi başlarına, nesnelerden yardım görmeden uçabilirler.

Bunu nasıl yaptıkları bilinmiyor olsa da biliyoruz ki bazı şeyleri havalandırmak için büyüler mevcut –Havaya Yükseltme Büyüsü ya da Snape’in kendi yazdığı büyü Levicorpus. Ama destek olmadan, gerçek anlamda uçabilmek çok daha güçlü bir büyü türü, hatta muhtemelen Karanlık. Profesör McGonagall’ın da gözlemlediği gibi; büyüde o kadar yetenekli olup muhtemelen büyüyü de kendisi keşfeden Lord Voldemort’tan  “birkaç hile” öğrenmiş olabilecek Snape, uçarken “yarasa gibi” şeklinde tasvir edilmişti

Uçmanın sırlarını onunla birlikte ölüp ölmediğini kimse bilmiyor. Ama kendi kendilerine öğrenmeye çalışan birkaç büyücü tahmin edebiliriz.

3. Obscurialler

Fantastik Canavarlar Nelerdir Nerede Bulunurlar’da (2016) çok karanlık bir şekilde açığa çıkan, büyülü  bir hastalık tarzı bir şey öğrendik. Temelde bir Obscurus, büyülerini bastırmaya çalışan büyücülerde patlak veren, yoğun ve korkunç bir enerjidir. Genellikle bir Obscrial, karanlık, kontrol etmesi zor bir güce dönüştüğünden genç yaştayken ölür. Şu ana kadar tanıştığımız tek Obscrial Credence olduğundan, bu dünyadışı bozukluk hakkında daha fazla şey öğrenmek ve Credence’ın bu rahatsızlıkla uzun bir süre için nasıl başa çıkacağını görmek için can atıyoruz.

Bu listedeki diğer başlıkların aksine Credence hakkında aradığımız cevaplara ulaşmak oldukça olası. Sadece sabırlı olmamız gerekiyor.

4. Hortkuluklar

Hortkuluklar hakkında her şeyi bildiğimizi düşünebilirsiniz elbette. Özellikle de yok oluşlarına adanan koca bir kitap olduğu düşünülürse, Büyücü Dünyası’nın sunabileceği en kötü şöhretiyle bilenen kara büyüye oldukça aşinayız.

Ancak bu tamamen doğru değil. Bir Hortkuluk’un ne olduğunu biliyor olabiliriz (ölümsüzlüğe ulaşmak adına ruhunun bir parçasını bir nesnenin içine saklamak demek) ama yaratmak için ne tarz bir büyünün gerekli olduğunu bilmiyoruz. Tabi ki yaratma süreci, sadece seslice söylenmesi “çok korkunç” ve “yapılması gereken bir dizi şey” olan bir büyü olduğunu söyleyen J.K. Rowling tarafından bilerek gizlendi.

Ruh bölme sürecinin cinayet (Horace Slughorn’dan alıntılamak gerekirse “şeytanın en önemli eylemi”) içerdiği düşünülürse, o ruhu bir nesneye bağlamayı gerektirecek sapkın şeyi ancak hayal edebiliriz. Belki de bazı şeylerin bilinmezliğe bırakılması en iyisidir…

Sizi merakta bırakan başka ne tür Harry Potter büyüsü var? Sizce J.K. Rowling bu soruları bir gün yanıtlar mı? Düşüncelerinizi paylaşmayı unutmayın!

The post Hakkında Daha Fazla Şey Öğrenmek İstediğimiz 4 Harry Potter Büyüsü appeared first on Fantastik Canavarlar.

J.K. Rowling’in Harry Potter Hikâyesine Eklemekten Son Anda Vazgeçtiği 10 Olay

$
0
0

Hepimizin bildiği gibi J.K. Rowling bu sıralar Harry Potter serisinin geçmişiyle ilgili birçok değişiklik yaptı. Pottermore, Fantastik Canavarlar filmleri ve Twitter hesabı mecralar üzerinden, Büyücülük Dünyası ile ilgili birçok olay eklemeyi ve olanları da değiştirmekten bıkmıyor.

Yine de Rowling’in yazdığı fakat kitaplara koymaktan son anda vazgeçtiği olaylar da mevcut. Bu anlar seriyi oldukça değiştirebilirdi. Fakat nihai kaderleri çöp kutusu oldu. Rowling’in bir kenarda bıraktığı 10 olaya göz atalım.

1. Arthur Weasley’nin Ölümü

Rowling’in neredeyse ekleyeceği en büyük şeylerden biri de Arthur Weasley‘yi öldürmekti. Arthur, Zümrüdü Anka Yoldaşlığı kitabında Nagini tarafından saldırıya uğramıştı ve neredeyse ölmüştü. Fakat sonunda tamamen iyileşti. Yine de işler çok farklı şekilde ilerleyebilirdi. Hikayenin orijinialinde, bu kitapta Arthur ölecekti. Rowling bu karaktere çok bağlandığı ve Arthur’un kitaplardaki geriye kalan tek iyi baba figürü olduğu için bu fikri rafa kaldırdı. Bunun yerine serinin sonunda Lupin ve Tonks‘u öldürdü. Şanslıyız ki Arthur Weasley iyi bir karakter ve muhteşem bir baba olduğu için hayatta kaldı.

2. Hermione’nin Babasının Harry’yi Kurtarması

Hermione’nin ebeveynleri kitaplarda pek bir yere sahip değil. Hermione onlar hakkında bazen konuşuyor fakat sonuçta onlar birer Muggle ve Hermione’nin hayatından çok farklı bir yaşam tarzı sürüyorlar. Fakat, Hermione’nin babası kitaplarda az kalsın daha önemli bir role sahip olacaktı.

Rowling Harry Potter ve Felsefe Taşı‘nı yazarken, Granger ve Potterların birbirini tanıdığını belirtmişti. Potterları bir adada yaşatıyordu ve Grangerlar, yaşadıkları anakaradan, adadan gelen bir patlama sesiyle onlara yardım etmeye gidiyordu. Hermione’nin babası, gerçekte Harry’yi kurtaran ve onu Dursleylere bırakan kişiydi fakat Rowling bu rolü Hagrid‘e devretti.

3. Theodore Nott, Malfoy Gibi Biri Olacaktı

Draco Malfoy, kitaplarda Harry’nin düşmanı ve zorbası oldu. Aslında, ilk fikirlerde bu role sahip tek kişi o olmayacaktı. Rowling, bir başka Ölüm Yiyen’in oğlu olarak Theodore Nott‘a daha büyük bir rol verecekti. Malfoy ve Nott birbirlerinin dengi ve düşmanı olacaktı. Ayrıca Nott’un Malfoy’dan daha zeki biri olması planlanmıştı. Sonuç olarak bu karakter neredeyse tamamen çıkarıldı. Muhtemelen Malfoy’la uğraşmak zaten yeterince zordu ve Harry için iki düşman zorba olması çok fazla olacaktı.

4. Weasley’lerin Slytherin Binasından Kuzeni

Weasleyler daima Gryffindor’a yerleşen bir aile olarak bilinir. Ayrıca iyi ve cesur büyücülerdir, ama az kalsın Slytherin olan bir uzak kuzene sahip olacaklardı.

İkinci kuzenleri Mafalda Weasley, Hermione’nin düşmanı olarak Ateş Kadehi kitabında yer alacaktı. Turnuva sırasında Harry’nin sırlarını açığa çıkarmak için kullanılacaktı. Ama kitabın son halinde Mafalda yerine Rita Skeeter kullanıldı ve Weasleyler bu kızın etrafta dolanmasından kurtuldu.

5. Köpeksever Mopsy

Bayan Figg kedisever bir hanımdı ve Dolores Umbridge kedilere karşı garip bir takıntıya sahipti. Bunun dışında ise, köpeklerle takıntılı bir karakteri hiç görmedik. Hagrid köpekler dahil bütün yaratıkları seviyordu fakat daha çok büyülü yaratıklarla ilgiliydi. Ateş Kadehi kitabında Rowling, Mopsy isimli, köpekleri çok seven yaşlı bir cadıyı hikayeye koyacaktı. Mopsy, Sirius‘u Patiayak formunda görecek ve onu alıp bakacaktı. Fakat editör, Mopsy’nin hikayeye tam olarak oturmadığını söyleyerek onu hikayeden çıkardı.

6. Hermione’nin Kız Kardeşi

Hermione ve Harry tek çocukken Ron büyük bir aileden geliyor. Bu az kalsın farklı bir şekilde işleyecek ve Hermione tek çocuk olmayacaktı. Rowling ona Muggle bir kız kardeş vermek üzereydi. Aslında bu ilginç bir dinamik olabilirdi.

Fakat Hermione’nin ailesiyle ilgili çok fazla konuşma geçmediği için, bu karakter hikayeye derinlik katamayacaktı. Rowling bu yüzden karakteri kitaplara koymamaya karar verdi. Yine de eğer Hermione bir abla olsaydı, hayatı ve kişiliği nasıl değişebilirdi diye düşünmek bile ilgi çekici.

[Ayrıca Hermione’nin karanlık bir rakibi olması planı da Rowling tarafından es geçilmişti. Onun hakkındaki detaylar için buraya tıklayabilirsiniz.]

7. Serinin Son Sözleri

Kitapların son sözleri ikonik ve çok bilinir oldu. Büyük Potter hayranlarının bildiği gibi, Her şey yolundaydı. sözleri popüler oldu ve dövmeleri bile yapıldı. Bu cümle kitapların son cümlesi olmayabilirdi. Uzun bir süre boyunca Rowling son sözlerin “yara izi” olacağını düşünmüştü. Daha pozitif bir etkisi olan bu sözlerin daha iyi bir seçim olduğu bir gerçek.

8. Dudley’nin Büyücü Oğlu

Dudley ve Harry büyürlerken hiçbir zaman arkadaş olmadılar. Aslında Dudley daha çok bir zorbaydı. Fakat Harry Potter ve Ölüm Yadigarları kitabında, Dudley yeni bir yönünü keşfedetti ve Harry’ye karşı artık o kadar kaba davranmamaya başladı. Rowling Dudley’ye neredeyse bir büyücü çocuk verecekti.

Dudley ve ailesi, Harry’le King’s Cross istasyonunda karşılaşacaktı. Fakat bu fikir bir kenarı atıldı çünkü Rowling, herhangi bir büyücü geninin, Vernon’un DNA’sıyla birleştiğinde hayatta kalabileceğini düşünmüyordu. Bunun yerine Harry ve Dudley yılbaşı zamanında birbirlerine kart gönderiyorlar.

9. Kehanet Uzmanı

Trelawney bizlere iki gerçek kehanet vermesine rağmen pek de iyi bir kehanet öğretmeni değildi. Kitapların erken oluşum zamanlarında, geleceği gören yetenekli biri hikayeden çıkarıldı. Felsefe Taşı’nda, Mopsus adında görme engelli fakat geleceği tahmin eden bir karakterimiz olabilirdi.

Rowling bu karakteri çıkardı çünkü hikaye çok karmaşık olmuştu. Rowling, karakterin var olmasının hikayedeki dramatik etkiyi azaltacağını ve bunun gereksiz olduğuna karar vermişti.

10. Ölü Ron Weasley

Rowling’in kitaplardan çıkardığı en büyük değişiklik Ron Weasley‘nin ölümüydü. Ron’u seri boyunca ortalarda bir yerde öldürmeyi düşünüyordu. Fakat bunun ne zaman ya da nasıl olacağını hiçbir zaman açıklamadı. Sonuçta bu gerçekleşmedi ve kitaplar dramatik bir şekilde değişmedi. Ron’suz bir şekilde serinin yarısında yola çıkmayı hayal edemiyoruz. Ayrıca Harry’nin bu tarz travmayı atlatması mümkün değil gibi görünüyor.

Sizler bu sahneler hakkında neler düşünüyorsunuz? Aralarında keşke olsaydı dediğiniz kısımlar var mı? Bizlerle paylaşmayı unutmayın!

Kaynak: Screenrant

The post J.K. Rowling’in Harry Potter Hikâyesine Eklemekten Son Anda Vazgeçtiği 10 Olay appeared first on Fantastik Canavarlar.

Harry Potter Dünyasından 6 Tuhaf Hikâye

$
0
0

Büyü Dünyası‘nda olan bir şeyin tuhaf olması, pek de olağan dışı bir durum değil aslında. Yine de Harry Potter dışında, gözümüzden kaçmış oldukça tuhaf hikâyeler de var. Pottermore’dan sizin için çevirdiğimiz bu acayip öykülere gelin hep birlikte bir göz atalım!

1. 700 Kuralın Birden Çiğnendiği Bir Quidditch Maçı

Quidditch’in, doğası gereği, –her dakika oyuncuların başında uçan Bludger’lar da hesaba katıldığında– dünyanın en güvenli sporu olduğu söylenemez. Bununla birlikte, diğer tüm sporlar gibi, Quidditch’in de uyulması gereken bir kurallar dizisi vardır – ve bu kurallar, aslında tam olarak 700 tanedir.

1473 Quidditch Dünya Kupası finalinde, tüm bu 700 kuralın tek bir maçta ihlal edildiği kayıtlarda geçmektedir; hatta kurallardan birkaç tanesinin de bu maçta yazıldığı da ayrı bir trajik gerçektir. Söz konusu maçta, tarafların balta ve sopalarla saldırıya uğraması gibi çok sayıda şiddete başvurulmuştur; bunun yanı sıra, bir Kovalayıcı’nın kokarcaya dönüştürülmesi ve yüz kadar kan emici vampir yarasanın salınması gibi başka vakalar da görülmüştür. Harry’nin okuduğu Hogwarts yıllarında olaylı Quidditch maçlarına tanık olmuştuk, ama böylesi bir maçı detaylıca öğrenmek için başlı başına ayrı bir kitaba ihtiyacımız olduğu açıktır.

2. Hayâlara Temiz Hava Hareketi

Bir sonraki hikâyemiz, yaratıcı bir kural yıkma örneği – bu sefer konu ise, büyücü modasıyla ilgili.

Vernon Dursley’nin yolda çarpıştığı menekşe rengi pelerin giyen büyücüden de hatırlayacağınız gibi, cadıların ve büyücülerin değişik bir giyim tarzı olduğunu fark etmiş olmalısınız. Aslında, büyücülerin Muggle’ların olduğu yerlerde bu tarz büyücü olduğunu bağıran kıyafetler giyinmesi, büyü komitesi nezdinde kural dışı bir davranış; Mr Weasley ile çarpışan büyücü örneğinde olduğu gibi, Muggle’larda kuşku yaratılması, hiç de istenilen bir durum değil.

On yedinci yüzyılda, Uluslararası Büyücülük Sırları Nizamnamesi ilk kez yürürlüğe girdiğinde, büyücülük komitesinin eski moda anlayışa yöneldiği söylenmektedir ki bu zamanlar, büyücülerin ve cadıların Muggle’lardan saklanmak zorunda kaldığı yıllardı. Bu ayrılma, büyücülük komitesinin son moda trendleri takip etmekte zorlandığını ve muhtemelen dar kot pantolon fikrinden de hiç hoşlanmadığını göstermiştir.

Açıkçası, sonraki yıllarda da pelerinlerin, cüppelerin ve hışırtılı parçaların desteklenmesinden ötürü, büyücü ırkı Muggle alanlarında giymeleri gereken –özellikle de pantolon gibi– sıkışık kıyafetlere oldukça içerlemişlerdir. Aslında, gül motiflerinin küçümsenmesiyle başlayan bir kenar mahalle hareketi olan Hayâlara Temiz Hava hareketinin oluşturulması da, buna karşı çıkmak içindir. Grup üyeleri, sihirle dalgalan cüppelerinin yerini pantolonların almasına isyan etmiş, cezalara ve uyarılara rağmen Muggle’ların yanında cüppe giymeyi sürdürmüşlerdir. Bu kenar mahalle hareketinin kurucusu Archie Aymslowe, kuralı protesto etmek için, Muggle kıyafetlerinden –mesela, futbol ayakkabısıyla aynı zamanda fötr şapka takmak gibi– saçmasapan kombinler yapıp giyinecek kadar ileri gitmiştir.

Hayâlara Temiz Hava hareketinin orijinal adı olan Fresh Air Refreshes Totally‘nin ilk harflerinin birleşimiyle oluşturulmuş kısaltmasının F.A.R.T. (OSURUK) olması, ayrıca bunun tuhaf olduğu kadar gülünç de bir hareket olduğunun göstergesidir.

3. Mrs. Figg’in Casus Kedicikleri

Harry’nin zararsız, kedi aşığı komşusu olan Mrs Figg aslında bir Kofti idi ve şaşırtıcı bir şekilde Albus Dumbledore’un da sırdaşı idi. Ancak, bizim çok daha fazla ilgimizi çeken şey, Mrs Figg’in kedilerinin de işin içinde olduğunun görünmesiydi. İki Ruh Emici’nin Little Whinging’de şaşırtıcı bir biçimde ortaya çıkmasının ardından Mrs Figg, Mr Tibbles’ın yardımıyla olaya dâhil olmuştu. Snowy, Mr Paws ve Tufty’nin yanı sıra, Mrs Figg’in kedilerinin yarı Mıncık olduklarını da sonradan öğrenmiştik ki bu da, Mrs Figg’in boş zamanlarında sihirli yaratıkları beslemekten hoşlandığı anlamına gelmektedir. Mrs Figg’in kedicik krallığı hakkında daha fazlasını öğrenmeyi ve Mr Tibbles ile diğerlerinin diğer misyonlarını ve neler yaptıklarını bilmeyi gerçekten çok isterdik.

4. Celestina Warbeck ile Karşılaşan Muggle Köpek Bakıcıları

Muggle’ları büyüden uzak tutmak için hangi kurallar konulmuş olursa olsun, bazen, olacak çok acayip olayların yine de önüne geçilememiştir. Büyücü Dünyası’nın hisli şarkıcısı Celestina Warbeck’in konserine gitmeye hazırlanan fanları, onları konsere götürmesi için efsunlanmış eski bir tenis ayakkabısı olan Anahtar’a ulaşamadılar. Neden mi? Çünkü onların yerine Anahtar’ı tesadüfen bulan bir köpek yüzünden. Köpeğin Anahtar’a dokunmasıyla Muggle köpek bakıcıları, fanlar yerine konsere gitmiştir. Hatta Muggle’lardan biri konserde Celestina’yla sahneye bile çıkmıştır. İşin komik tarafı, gece, –Hafıza Büyüsü ile sonlandırıldığı halde– Celestina’nın ‘Ateşli Aşkla Dolu Bir Kazan’ şarkısına çarpıcı derecede benzeyen hit bir şarkı yazmalarıyla son bulmuştur. Ancak, Celestina’nın bunu pek de eğlenceli bulmadığı gözlemlenmiştir.

5. En Kaçık Sihir Bakanı Adayları

Cornelius Fudge’ın, kuşkusuz kendine özgü olduğu anlar vardı; ancak, Büyü Dünyası, Take Lorcan McLaird gibi ondan çok daha ‘uçuk’ Sihir Bakanlarına ev sahipliği yapmıştır. Kendisi, görevini 1920’li yıllarda iki yıllığına sürdürmüştür. Bakan, yalnızca tek heceli sözcüklerle konuşmasıyla ve asasından çıkardığı duman yoluyla iletişim kurmasıyla bilinmektedir.

Muggle doğumlu büyücü olan Nobby Leach’in, Bakan olduğu yıllarda, İngiltere’nin 1966 Dünya Kupası’nı kazanması üzerine ülkeye kafa tuttuğu söylenmektedir. Diğer bir Bakan olan Priscilla Dupont, Muggle Başbakanı Lord Palmerston’ın cebindekileri kurbağa yumurtalarına dönüştürerek adama cinnet geçirtmiştir. Ek olarak da, şahane Bakan Millicent Bagnold ise, Lord Voldemort’un düşüşü üzerine büyü dünyasına “Kutlamaların bizim vazgeçilmez hakkımız olduğu iddiasındayım,” diyerek eğlence yapılmasına açıkça meydan vermiştir.

6. Peeves’i Hogwarts’tan Atma Girişimleri

Harry’nin Hogwarts’ta okuduğu yıllar öncesinde, Hortlak Peeves’in şatodan sürülmesine yetecek çok sayıda vakası bulunmaktadır. En meşhur örneği ise şöyledir: 1876’da, Peeves çok sayıda silahı ele geçirip tüm şatoya karşı taaruza geçince okulun tahliye olunmasına sebep olmuş ve Peeves’in durdurulması üç güne mal olmuştur. Zamanın Müdiresi Eupraxia Mole’un, Peeves’in haftada bir gün erkekler tuvaletinde yüzmesine ve Parisli kostüm tasarımcısı Madam Bonhabille’in tasarladığı yeni bir şapka takmasına karar vermesi üzerine, Peeves anında süt dökmüş kediye dönmüş ve merhamet dilenmiştir. Gözetim altında tutulması gereken bir hortlak olduğu, su götürmez bir gerçektir.

Peki, sizin, Büyü Dünyası‘nın tuhaf hikâyelerinden en sevdiğiniz hangisi?

Bizimle paylaşmayı unutmayın!

The post Harry Potter Dünyasından 6 Tuhaf Hikâye appeared first on Fantastik Canavarlar.

Viewing all 1615 articles
Browse latest View live