J.K. Rowling’in kaleminden yeni bir peri masalı: The Ickabog. Yazar, Harry Potter serisini yazdığı sıralarda başladığı bu öyküyü yıllar sonra internet üzerinden ücretsiz olarak yayınlanıyor. FantastikCanavarlar.com olarak bizler de bölümleri Türkçeye çevirip sizlerle buluşturuyoruz.
The Ickabog hakkında daha detaylı bilgi için buraya tıklayabilirsiniz.
– giriş, önsöz ve ilk bölümler-
– bölüm 15 –
– bölüm 16 –
– bölüm 17 –
bölüm 18
Bir Danışmanın Sonu
Muhafızlar evlerine dönmek için ayaklanır ayaklanmaz, Lord Flapoon yüzünde endişeli bir ifadeyle fırtına gibi odaya dalmış.
“Gene ne var?” diye hırlamış Spittleworth; artık bir an önce yıkanıp yatağına gitmek istiyormuş.
“Ba-Baş Da-Danışman!” demiş Flapoon, soluk soluğa.
Ve daha bunu söyler söylemez, Baş Danışman Herringbone, üzerinde sabahlığı ve yüzünde korkunç bir öfkeyle karşılarına dikilmiş.
“Sizden bir açıklama bekliyorum, Lord’um!” diye bağırmış. “Kulağıma gelen bu hikâyeler de neyin nesi? Ickabog gerçek de ne demek? Binbaşı Beamish nasıl ölür? Ve tam da az önce kralın üç askerinin ölüm cezasına çarptırılmış bir halde sürüklenerek götürüldüğünü gördüm! Ama ben, elbette, duruma müdahale edip duruşma için bekletilmeleri üzere onları zindanlara gönderdim!”
“Her şeyi açıklayabilirim, Baş Danışman,” demiş Spittleworth, eğilerek. Ve o gece üçüncü kez Ickabog’un krala saldırdığı ve Beamish’i öldürdüğü ile ilgili hikâyeyi anlatmış. Üstüne, canavara kurban gittiğinden şüphelendiği Nobby Buttons’ın gizemli kayboluşundan da bahsetmiş.
Lord Spittleworth ile Lord Flapoon’un kralın üzerindeki etkisinden hep derin bir üzüntü duymuş olan Herringbone, avını yakalamak için tavşan deliğinde bekleyen yaşlı ve kurnaz bir tilki gibi, Spittleworth’un anlattığı zırvalıkları bitirene kadar sabırla beklemiş.
“Şahane bir hikâye,” demiş, Spittleworth sözlerini bitirince. “Ancak, ben, Baş Danışman olarak, sizi bu meseledeki görevinizden azat ediyorum, Lord Spittleworth. Bundan sonra sorumluluk danışmanlara aittir. Cornucopia’nın bu gibi mühim meselelerle ilgilenen yasaları ve protokolleri var.
“Öncelikle, zindana kapatılan askerler için usulüne uygun bir duruşma yapılacak. Böylelikle olanları bir de onlardan dinleyeceğiz. İkinci olarak, Nobby Buttons’ın ailesinin bulunması ve onlara ölümünün bildirilmesi için kralın askerlerinin isim listesi araştırılacak. Üçüncü olarak da, Binbaşı Beamish’in bedeni kralın hekimleri tarafından yakından incelenecek; böylelikle, onu öldüren canavar konusunda daha fazla bilgiye sahip olabiliriz.”
Spittleworth ağzını kocaman açmış, ama ağzından hiçbir ses çıkmamış. Gözlerinin önüne, yaptığı muhteşem planının başına yıkıldığı, çıkar yolunun olmadığı, pek parlak zekâsı yüzünden hapsedildiği kendi görüntüsü gelmiş.
Sonra, Baş Danışman’ın arkasında duran Binbaşı Roach yavaşça tüfeğini indirmiş ve duvardaki kılıçlardan birini eline almış. Roach ile Spittleworth’un arasında karanlık bir suyun içinden geçen ani bir ışık parlaması gibi çok kısa bir bakışma olmuş ve Spittleworth şöyle demiş:
“Düşünüyorum da, Herringbone, bence artık senin emekli olma vaktin geldi.”
Ani bir kılıç parlamasının ardından, Roach’ın kılıcının ucu Baş Danışman’ın karnından çıkarak belirivermiş. Askerler soluklarını tutmuşlar, ama Baş Danışman’ın ağzından tek bir söz dahi çıkmamış. Dizlerinin üzerine çökmüş ve ardından devrilip düşerek ölmüş.
Spittleworth başını kaldırıp Ickabog’a inanmayı seçen askerlere bakmış. Her birinin yüzünde korkunun olduğunu görmek hoşuna gitmiş. Kendi gücünü sapına kadar hissedebiliyormuş.
“Herkes Baş Danışman’ın emekliliğe ayrılmadan önce beni kendi görevine atadığını duydu, değil mi?” diye sormuş, usulca.
Askerlerin hepsi birden başlarıyla onaylamışlar. Cinayeti orada öylece durup izlerken artık karşı koymaları için çok geç olduğunu fark etmişler. Şimdi her birinin tek isteği, bu odadan canlı çıkıp ailelerini korumaya almakmış.
“Çok güzel,” demiş Spittleworth. “Kral, Ickabog’un gerçek olduğuna inanıyor ve ben de bu konuda kralın yanındayım. Ben yeni Baş Danışman’ım ve krallığı korumak için bir plan düzenleyeceğim. Krala sadık olan herkes, tıpkı eskisi gibi, hayatlarını layıkıyla sürdürmeye devam edecekler. Krala karşı duranlar ise korkaklığın ve ihanetin cezasını çekecekler: ya hapis ya da ölümle.
“Şimdi, siz beyefendilerden birinin sevgili Baş Danışmanımızın bedenini gömmesi için Roach’a yardım etmesini istiyorum. Onu bulunmayacağından emin olduğunuz bir yere gömün. Geri kalanınız ise ailelerine gidip sevgili Cornucopia’mızı tehdit eden tehlikeyi bildirebilirler.”
Bölüm 19 çok yakında FantastikCanavarlar.com’da!
The Ickabog hakkındaki yorumlarınızı bizimle paylaşmayı unutmayın!
The post The Ickabog #18: J.K. Rowling’den Bir Peri Masalı – Bir Danışmanın Sonu | OKU appeared first on Fantastik Canavarlar.